Çığlıklar atmışlar, durması için yalvarmışlar, ama onları birer birer asmış. | Open Subtitles | و قد صرخن يرجونه أن يتوقف لكن قام بقتلهن واحدة تلو الأخرى |
Ama bu işin durması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لكنّني لا أرى سبباً لمَ يجب أن يتوقف كلّ هذا العمل. |
Ama bu işin durması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لكنّني لا أرى سبباً لمَ يجب أن يتوقف كلّ هذا العمل. |
Daha sonra da kanamanın durması için geçen zamanı ölçeceğim. | Open Subtitles | و سأحسب الوقت الذي تتطلبه للتوقف عن النزيف |
Daha sonra da kanamanın durması için geçen zamanı ölçeceğim. | Open Subtitles | و سأحسب القوقت الذي تتطلبه للتوقف عن النزيف |
Ona yalvardım. durması için yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلت إليه لقد توسلت إليه أن يتوقف |
durması için yalvardım ama durmadı. | Open Subtitles | توسلت إليه أن يتوقف ولكنه لم يفعل |
Sizi gördüğüm zaman Bay Thorpe'a durması için yalvardım fakat o daha da hızlandı. | Open Subtitles | وعندما رأيتك, رجوت السيد (ثورب) أن يتوقف لكنه أسرع بدل أن يقف |
Ona durması için yalvardım ama... | Open Subtitles | توسلت إليه أن يتوقف ، و لكن |
Sadece Lindsay'in ona durması için yalvarışını hatırlıyorum. | Open Subtitles | (كل ما أتذكره هو سماع (ليندسي وهي ترجوه أن يتوقف |
durması için ikna etmeye çalıştım onu. | Open Subtitles | أقنعته بقوة أن يتوقف. |