"durumdasınız" - Translation from Turkish to Arabic

    • اقنعتم انفسكم
        
    • أنتم فى شكل
        
    • هي الأمور
        
    • محطة التوليد
        
    Hepiniz yanıldığımıza, Lila'yı Sam'in öldürmediğine inanmış durumdasınız. Open Subtitles كلكم اقنعتم انفسكم أننا مُخطؤون (أن (سام) لم يقتل (ليلى
    Hepiniz yanıldığımıza, Lila'yı Sam'in öldürmediğine inanmış durumdasınız. Open Subtitles كلكم اقنعتم انفسكم أننا مُخطؤون (أن (سام) لم يقتل (ليلى
    Tamam, millet, onlardan daha iyi durumdasınız. Open Subtitles حسناً, يا شباب. أنتم فى شكل أفضل منهم إدفعوا
    Tamam, millet, onlardan daha iyi durumdasınız. Open Subtitles حسناً, يا شباب. أنتم فى شكل أفضل منهم إدفعوا
    Dışarıda ne durumdasınız? Open Subtitles كيف هي الأمور بالخارج؟
    Evet Mia, benim. Orada ne durumdasınız? Open Subtitles نعم ، يا (ميا) هذا أنا كيف هي الأمور عندك؟
    Biri, aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinizde enerji üretseniz ve onun elektrikli arabanızı şarj etseniz de, hala daha iyi durumdasınız. TED الأولى هي أنه، حتّى في حال أخذت نفس مصدر الوقود وولدتَ منه الكهرباء في محطة التوليد ثم استعملتها لشحن السيّارات الكهربائية، فذلك أفضل من الاستعمال المباشر للوقود.
    Orada ne durumdasınız? Open Subtitles كيف هي الأمور عندك؟
    Sonuç olarak, aktarım kaybını ve her şeyi hesaba kattığınızda dahi, aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinde onu yakıp elektrikli arabanızı şarj ederek en az iki kat daha iyi durumdasınız. TED إذن، حتى بعد أخذ خسائر النّقل بعين الاعتبار، حتى باستعمال نفس الوقود، ما زلت على الأقل أحسن بمرتين من شحن سيّارة كهربائية واستهلاك الشحن في محطة التوليد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more