Çok kötü bir durumdayım ve sizin yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا في موقف لا يليق و عليّ أن أعتمد على ذوقك |
Sanırım şu anda, tamamen Mina'yla aynı durumdayım. | Open Subtitles | أعتقد الآن أنني في موقف مشابه تماما لمينا |
Belki feci boku yemiş durumdayım ama yine de bazı şeyleri görebiliyorum, | Open Subtitles | ربما أكون في حالة يرثى لها الآن لكن يمكنني أن أزن الأمور |
Kötü durumdayım. Vanessa beni bıraktı. Ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا في حالة سيّئة , فانيسا تخلصت مني , لا أعرف ماذا علي أن أفعل |
Ben parasal olarak iyi durumdayım doğrusu. Babam başkalarından çalıyor çünkü. | Open Subtitles | وأنا حالتي المالية جيدة فلدي والدي لاستغلاله |
Başlangıçta öyle borçlandım ki, şimdi çok zor durumdayım. | Open Subtitles | إقترضتُ الكثير للبدء بالعمل مما وضعني في مأزق الآن |
Maksimuma kadar dolmuş durumdayım. | Open Subtitles | سحقاً يا صاح، لكن وضعي المادي وصل إلى الحافة، |
Şu anda konuşamam. Gerçekten çok tuhaf bir durumdayım. | Open Subtitles | ، لا يُمكنني التكلم حالياً، أنا في موقف غريب |
Sen ismini vermeyip kendini korurken ben burada savunmasız durumdayım. | Open Subtitles | أنا مكشوف وفي موقف ضعف بينما .. تبقين أنتي مجهوله وتحت الحماية |
Şu anda öyle özel bir durumdayım ki öyle yapmama gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، هذا موقف فريد جدا ولا أريد ان اخوضه |
Bir gün anlatırım, şu an garip bir durumdayım. | Open Subtitles | يوم واحد, سأقوم بتفسير كل شيء انا في حالة غريبة |
Şu anda biraz paniklemiş durumdayım ve süper bir şey arıyorum. | Open Subtitles | حاليا ً , انا فقط في حالة اهتياج اداري وابحث عن الروائع |
Şu an her şeye karşı tamamen ilgimi kaybetmiş durumdayım. | Open Subtitles | حاليا , انا في حالة عدم الاهتمام بالاشياء |
- Boktan daha beter durumdayım. | Open Subtitles | إن حالتي أسوأ من ذلك، كما لو أن هناك أسوأ. |
Ben de öyle. Öncekinden daha fena durumdayım. | Open Subtitles | وانا أيضاً،بل أن حالتي أصبحت أسوء |
- Seni köstebek sanacaklar. - Ben de çok kötü durumdayım. | Open Subtitles | انهم سوف يظنون أنكي الجاسوسة أنا في مأزق كبير أيضاً |
Ben de senin gibi çıkmaza düşmüş durumdayım. | Open Subtitles | أظنك تستطيع القول، أنه مثلك، أنا عالق في وضعي الخاص. |
Annem de ayrılmayacağı için boku yemiş durumdayım. | Open Subtitles | -وتأبى والدتي الرحيل، لذا أنا هالك |
Doğrusu ben de senin kadar şaşırmış durumdayım hayatım. | Open Subtitles | حسناً ، بصراحة يا عزيزتي ، أنا في حيرة من أمري مثلك |
Ve ben hedefe kitlenmiş durumdayım. | Open Subtitles | الثقة العالية أعيد .. الثقة العالية شيرمان ينتقل إلي حالة الأستعداد |
Annenize yaptığınıza bakın. Berbat durumdayım. | Open Subtitles | انظر لما فعلته بأمك، إنّي في فوضى عارمة. |
Kötüyüm. Gerçekten kötü bir durumdayım. | Open Subtitles | حسناً , هذا حقاً سيئ الآن أنا حقاً في وضع صعب الآن |
Dolap düzenleten/düzenleyen gizliliğiyle bağlı durumdayım. | Open Subtitles | أنا مقيد بسبب السرية بين مُنظّم الخزانة و من تم تنظيمها له |
Oldukça savunmasız bir durumdayım ve sonuçları korkunç olabilir. | Open Subtitles | حسناً , أنا في وضع ضعيف جداً والعواقب ستكون وخيمة |
Terliyim ve vampir pisliğine batmış durumdayım. | Open Subtitles | أنا مرهق و معطى بدماء مصاصي الدماء |