"durumdayım" - Translation from Turkish to Arabic

    • موقف
        
    • في حالة
        
    • حالتي
        
    • مأزق
        
    • وضعي
        
    • هالك
        
    • حيرة
        
    • حالة الأستعداد
        
    • إنّي في
        
    • وضع صعب
        
    • و من تم تنظيمها
        
    • من تم تنظيمها له
        
    • أنا في وضع
        
    • أنا مرهق
        
    Çok kötü bir durumdayım ve sizin yardımınıza ihtiyacım var. Open Subtitles أنا في موقف لا يليق و عليّ أن أعتمد على ذوقك
    Sanırım şu anda, tamamen Mina'yla aynı durumdayım. Open Subtitles أعتقد الآن أنني في موقف مشابه تماما لمينا
    Belki feci boku yemiş durumdayım ama yine de bazı şeyleri görebiliyorum, Open Subtitles ربما أكون في حالة يرثى لها الآن لكن يمكنني أن أزن الأمور
    Kötü durumdayım. Vanessa beni bıraktı. Ne yaptığımı bilmiyorum. Open Subtitles أنا في حالة سيّئة , فانيسا تخلصت مني , لا أعرف ماذا علي أن أفعل
    Ben parasal olarak iyi durumdayım doğrusu. Babam başkalarından çalıyor çünkü. Open Subtitles ‫وأنا حالتي المالية جيدة ‫فلدي والدي لاستغلاله
    Başlangıçta öyle borçlandım ki, şimdi çok zor durumdayım. Open Subtitles إقترضتُ الكثير للبدء بالعمل مما وضعني في مأزق الآن
    Maksimuma kadar dolmuş durumdayım. Open Subtitles سحقاً يا صاح، لكن وضعي المادي وصل إلى الحافة،
    Şu anda konuşamam. Gerçekten çok tuhaf bir durumdayım. Open Subtitles ، لا يُمكنني التكلم حالياً، أنا في موقف غريب
    Sen ismini vermeyip kendini korurken ben burada savunmasız durumdayım. Open Subtitles أنا مكشوف وفي موقف ضعف بينما .. تبقين أنتي مجهوله وتحت الحماية
    Şu anda öyle özel bir durumdayım ki öyle yapmama gerek yok. Open Subtitles حسنا، هذا موقف فريد جدا ولا أريد ان اخوضه
    Bir gün anlatırım, şu an garip bir durumdayım. Open Subtitles يوم واحد, سأقوم بتفسير كل شيء انا في حالة غريبة
    Şu anda biraz paniklemiş durumdayım ve süper bir şey arıyorum. Open Subtitles حاليا ً , انا فقط في حالة اهتياج اداري وابحث عن الروائع
    Şu an her şeye karşı tamamen ilgimi kaybetmiş durumdayım. Open Subtitles حاليا , انا في حالة عدم الاهتمام بالاشياء
    - Boktan daha beter durumdayım. Open Subtitles إن حالتي أسوأ من ذلك، كما لو أن هناك أسوأ.
    Ben de öyle. Öncekinden daha fena durumdayım. Open Subtitles وانا أيضاً،بل أن حالتي أصبحت أسوء
    - Seni köstebek sanacaklar. - Ben de çok kötü durumdayım. Open Subtitles انهم سوف يظنون أنكي الجاسوسة أنا في مأزق كبير أيضاً
    Ben de senin gibi çıkmaza düşmüş durumdayım. Open Subtitles أظنك تستطيع القول، أنه مثلك، أنا عالق في وضعي الخاص.
    Annem de ayrılmayacağı için boku yemiş durumdayım. Open Subtitles -وتأبى والدتي الرحيل، لذا أنا هالك
    Doğrusu ben de senin kadar şaşırmış durumdayım hayatım. Open Subtitles حسناً ، بصراحة يا عزيزتي ، أنا في حيرة من أمري مثلك
    Ve ben hedefe kitlenmiş durumdayım. Open Subtitles الثقة العالية أعيد .. الثقة العالية شيرمان ينتقل إلي حالة الأستعداد
    Annenize yaptığınıza bakın. Berbat durumdayım. Open Subtitles انظر لما فعلته بأمك، إنّي في فوضى عارمة.
    Kötüyüm. Gerçekten kötü bir durumdayım. Open Subtitles حسناً , هذا حقاً سيئ الآن أنا حقاً في وضع صعب الآن
    Dolap düzenleten/düzenleyen gizliliğiyle bağlı durumdayım. Open Subtitles أنا مقيد بسبب السرية بين مُنظّم الخزانة و من تم تنظيمها له
    Oldukça savunmasız bir durumdayım ve sonuçları korkunç olabilir. Open Subtitles حسناً , أنا في وضع ضعيف جداً والعواقب ستكون وخيمة
    Terliyim ve vampir pisliğine batmış durumdayım. Open Subtitles أنا مرهق و معطى بدماء مصاصي الدماء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more