- Rahatsız ettiğim için pardon ama acil bir diş durumum var. | Open Subtitles | أجل ، مرحباً اسفه لمضايقتك لكن لدي حالة اسنان طارئه |
Glokom öncesi durumum var ve isik gözlerimi rahatsiz ediyor. | Open Subtitles | لدي حالة حساسية و الضوء يزعج عينَي نوعا ما |
Afedersiniz efendim. Acil bir durumum var. | Open Subtitles | سيدي لدي حالة طواريء |
Selam, çok acil bir durumum var. Bacaklarım yandı. | Open Subtitles | مرحبًا، لديّ حالة طوارى جديّة، قدمايّ إحترقتا. |
Benim, çok olağanüstü bir durumum var. - Buyurun efendim. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لديّ حالة غير عادية للغاية شكراً لك |
Çünkü benim de Ellie ve Morgan alarm durumum var. | Open Subtitles | أيمكن أن ينتظر هذا حتى الصباح؟ لأن لدي حالة طوارئ (مع (إيلي) و (مورجان |
Şahsi bir acil durumum var. | Open Subtitles | لدي حالة شخصية طارئة |
Benzer bir durumum var. | Open Subtitles | لدي حالة مشابهه |
Benim ayrı bir durumum var. | Open Subtitles | لدي حالة صحية! -تشارلز! |
Benim bir durumum var. | Open Subtitles | لدي حالة |
Şey,ah,aslına bakarsan bir acil durumum var.. | Open Subtitles | إذاً ، لديّ حالة طارئة نوعا ما |
Bir durumum var. Tıbbi bir durum. | Open Subtitles | لديّ حالة حالة طبيّة |
Bir durumum var. | Open Subtitles | كان لديّ حالة مرضيّة. |
- Benim özel bir durumum var. | Open Subtitles | لديّ حالة |