| Onu takip ettiğimde de bir duvarın üstünden atladı. | Open Subtitles | بعد ذلك لحقت به فقفز فوق الجدار حسبما أظن |
| duvarın üstünden geçeceksin dediysem, öyle yapacaksın. Başına buyruk olma. | Open Subtitles | هيه عندما أقول لك من فوق الجدار يعني من فوق الجدار لا تتذاكى |
| Algılayıcı duvarın üstünden geçmek için ağaçları kullan. | Open Subtitles | استخدم الشجرة لان تصل من فوق الجدار الحساس |
| duvarın üstünden atlayarak parka girdi ve gitti. | Open Subtitles | ثم جرى زميله و قفز من فوق الجدار إلى داخل المنتزه ثم إنطلق |
| O koca bedenini derhal duvarın üstünden geçir! | Open Subtitles | ستعبر بواسطة جسمك المتين من فوق الجدار |
| duvarın üstünden, Faisal! | Open Subtitles | من فوق الجدار يا فيصل |
| Birkaç Ortaçağ teknolojisi duvar süresince türemiş: duvarın üstünden marihuana balyaları atan mancınıklar (Gülüşmeler) veya duvarın üzerinden kokain ve eroin paketleri ateşleyen toplar. | TED | وهناك بعض تقنيات العصور الوسطى التي انتشرت على طول الجدار: المنجنيقات التي تقذف حزمات من الماريجوانا عبر الجدار، (ضحك) أو المدافع التي تُطلق الهيروين والكوكايين فوق الجدار. |
| Arabalardan biri duvarın üstünden uçtu! | Open Subtitles | ! سيارة ارتفعت فوق الجدار ! |