Hala seni duyabiliyorlar. | Open Subtitles | حسناً، هم مازالوا يستطيعون سماعك |
- Seni duyabiliyorlar, kapa çeneni! - Öyle mi? | Open Subtitles | بإمكانهم سماعك اصمّت |
Onu özlüyorlar, ama sesini duyabiliyorlar ve ne kadar mutlu olduğunu anlıyorlar. | Open Subtitles | و هم يشتاقون إليها ولكنهم يستطيعون سماع صوتها و معرفة مقدار سعادتها |
Bu sesi. Etraflarındaki nesneleri duyabiliyorlar. İçlerinden biri maktulümüzü öldürmüş mü? | Open Subtitles | بألسنتهم، حتى يستطيعون سماع الأشياء حولهم؟ هل أحدهم هو من قتل الضحايا لدينا؟ |
- Söylediklerini duyabiliyorlar. - Hepsi beyninde. | Open Subtitles | يمكنهم أن يسمعوا كل شيء تقوله كلّ ما في عقلك |
Matthew'un çabuk düşünmesi sayesinde... nefes alışını yeniden duyabiliyorlar. | Open Subtitles | بفضل تفكير (ماثيو) السريع، يمكن أن يسمعوا أنها تتنفّس ثانية. |