"duyduğum zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما سمعت
        
    • عندما أسمع
        
    • عندما سمعتُ
        
    • حين سمعت
        
    • وعندما أسمع
        
    • عندما تخبرني
        
    Ben bir sakız çiğneyicisiyim, ama biletleri duyduğum zaman sakızı bıraktım ve çikolataya geçtim. Open Subtitles أنا ماضغة لبان، عامةلكن عندما ..سمعت عن تذاكر وونكا الذهبية تحولت إلى الشكولاتة بدلا منه
    Prenses Morgana'nın hasta olduğunu duyduğum zaman yapılacak doğru şeyin, yeteneklerimi sunmak olduğunu düşündüm. Open Subtitles لذا عندما سمعت بمرض السيدة مورجانة فشعرت بأنه علي أن أعرض خدماتي
    İtiraf etmeliyim bu terimi ilk duyduğum zaman ne olduğunu hayal edemedim, ve ben bir bağımlıyım. Open Subtitles عندما سمعت بذلك الاسم لم اعرف معناه, مع اني مدمن
    Böyle şeyler duyduğum zaman... konsantrasyonumu kaybetmeye başlıyorum. Open Subtitles عندما أسمع أشياء كهذه . . أبدأ خسران تركيزي.
    Bir el silah sesini duyduğum zaman 42. tüneldeydim. Open Subtitles لقد كنتُ في النفق رقم 42 عندما سمعتُ صوت طلقة واحدة
    Bu yüzden onun vurulduğunu duyduğum zaman, Open Subtitles لذا ، حين سمعت بأنه قد أصيب
    - Ve, duyduğum zaman... - Turkmenistan'a yürüyemezsin. Open Subtitles وعندما أسمع لا يمكنك أن تسير إلى تركمنستان
    Ondan duyduğum zaman inanırım ancak. Open Subtitles سأصدق ذلك عندما تخبرني بنفسها
    Haberlerde barını yıkacaklarını duyduğum zaman barı satın alarak Horace'ın mirasını idame ettirebileceğimi düşündüm. Open Subtitles لذا , عندما سمعت في الأخبار , أنهم كانوا سيهدمون هذه الحانة رأيت شرائها كطريقة لمواصلة تراث هوراس
    Yani bütün ekibiniz. duyduğum zaman gelip kendim görmek istedim. Open Subtitles عندما سمعت كلامًا عنها كان علي المجيء لأرى بنفسي
    Senin tutuklandığını duyduğum zaman, ne yapmam gerektiğini hemen anladım. Open Subtitles عندما سمعت أنه تم القبض عليك علمت فوراً ما علي فعله
    Sahada öldüğünü duyduğum zaman hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles عندما سمعت أنك توفيتي في الميدان، كان أسوأ يـوم في حـياتي.
    Bu terimi duyduğum zaman, kabul etmeliyim ki, hata yapmama neden oldu. TED الآن، عندما سمعت هذا المصطلح، علي الاعتراف، لقد عرقلتني .
    Vurulduğunu duyduğum zaman bir kez affetmiştim. Open Subtitles -فعلت ذات مرة ، عندما سمعت أنهم أطلقوا عليك النار
    "Word" ve "Lotus" bildiğini duyduğum zaman, dizlerimin üstüne çöküp İsa'ya dua ettim. Open Subtitles اسمع, عندما سمعت بأنك *،تعرف كلمة الرب واللوطس *نوع من الزهور* سجدت أرضاً وحمدت يسوع.
    Ateş seslerini duyduğum zaman, panik oldum sanırım. Open Subtitles عندما سمعت صوت إطلاق النار أظنني هلعت
    "Alçakgönüllülük" gibi kelimeler duyduğum zaman... Open Subtitles "عندما أسمع كلمة مثل "التواضع
    Burada olabileceğini, hayatta olabileceğini duyduğum zaman mutlu olmam gerektiğini biliyorum. Open Subtitles عندما سمعتُ بأنّك قد تكون هنا و أنّك ربّما ما تزال حيّاً... عرفت أنّه يفترض أنْ أكون سعيدة لكنْ لمْ أكن كذلك
    Cuesta'nın başının dertte olduğunu duyduğum zaman, ...sizlerden birinin onu araştırmaya geleceğini anladım. Open Subtitles حين سمعت أن مصير (كويستا) على المحك تصورت أن أحدكم سيأتي للتدقيق مع محققته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more