Yani insanlar ilk Blanche ismini duyduklarında sevdiler mi sanki? | Open Subtitles | اتعتقدين ان الناس اعجبوا باسم بلانش عندما سمعوا به لاول مره؟ |
Yarış pilotu olmak istediğimi duyduklarında, ... laflarını da esirgemediler. | Open Subtitles | وعندما سمعوا أني سوف أتسابق من أجل لقمة العيش. كان لديهم بضع كلمات ليقولوها. |
Spor en önemli adamını kaybetti. Kurtulduğumu duyduklarında bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | حينما سمعوا بأنني نجوت قمنا بعقدِ إتفاق. |
Yani insanların alarmı duyduklarında nükleer ekipmanlarını giymemelerini mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين من الناس أن لاترتدي تلك الالبسة عندما يسمعون الانذار |
Bazı kişiler bu istatistiği duyduklarında, "neden bu kadar az kadın yöneticiye sahibiz?" | TED | فمعظم الناس يسمعون تلك الإحصائية ويسألون، لماذا يوجد لدينا عدد قليل من القادة النساء؟ |
Soyadını duyduklarında insanların farklı bir şey görmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن يرى الناس شخصاً مختلفاً عند سماعهم للقب عائلتك؟ |
Söz konusu bu adamlarsa, 5 milyonu duyduklarında akıllarına plaj ve romlu içkiler gelmiştir. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص بمجرد أن سمعوا 5 ملايين دولار كل ما جال في خاطرهم هو الشواطىء الرملية و مشروب الروم العجيب |
Ama ertesi gün duyduklarında... | Open Subtitles | ولكن في اليوم التالي عندما سمعوا بذلك ؟ |
Bunu ilk duyduklarında, "mürettebattan vazgeçilebilir" idi. | Open Subtitles | .... عندما سمعوا عن هذا الشئ أول مرة كان الطاقم مضحى به |
Ve bazıları durup azizi duyduklarında | Open Subtitles | وأقبل بعضهم واقفين عندما سمعوا قديساً |
Bud Hammond ismini duyduklarında ise çoğu insanın ne dediğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | " نيكسون " واترغيت " " عندما سمعوا " باد هاموند |
Bu yüzden kızlarının Griffin'le yaptığı bekaret anlaşmasını duyduklarında çok gariplerine gitti. | Open Subtitles | لذلك تصرفوا بغرابة لما سمعوا (بعهد العذرية الذي قامت به مع (غريفين |
Renkli işitmeye sahip kişiler kelimelerin ya da harflerin seslerini duyduklarında gerçekten de renkler görüyorlar. | TED | الاشخاص الذين يملكون خاصة السمع الملون يرون فعلياً الواناً عندما يسمعون الاصوات التابعة للاحرف او للكلمات |
İç çamaşırlarını ağlarken duyduklarında ve anne olduklarını anladıklarında ki yüz ifadelerini seyretmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحب مشاهدة وجوههم عندما يسمعون بكاء الملابس الداخلية ويدركون أنهم اصبحوا ام |
Bütün ülkeler bu adamdan korkarmış. Yaklaştığını duyduklarında herkes silahlarına sarılırmış. | Open Subtitles | البلدان خافت بشدّة من هذا الرجل، كانوا يبعدون جيوشهم عندما يسمعون أنه قادم |
Bu şarkıyı duyduklarında, içeceklerini bitirip kıyafetlerini çıkarmak zorundalar. | Open Subtitles | عندما يسمعون تلك الأغنية فعليهم أن يشربوا ويخلعوا كل ملابسهم |
Senin gerçekte kim olduğunu bir kez duyduklarında, ...onları hizada tutmak için bir ordudan fazlası gerekir. | Open Subtitles | عندما يسمعون ما كنت حقا، سوف تحتاج إلى أكثر من جيش لابقائهم في الخط. |
Konuştuğum insanlar genelde şaşırıyorlar, bir konservasyon insansız hava aracını oluşturan dört bileşenin sadece bunlar olduğunu duyduklarında, ama şuna daha da çok şaşırıyorlar, bu bileşenlerin ne denli düşük maliyetli olduğunu onlara söylediğimde. | TED | والآن الناس الذين أتحدث إليهم يكونوا غالبا مندهشين عندما يسمعون أن هذه هي فقط العناصر الأربعة التي تجعل من الطائرة حماية، ولكنهم تفاجأوا اكثر عندما أقول لهم أن هذه المكونات متوفرة بأسعار معقولة. |
Kakuma'da muazzam bir şekilde yetiştirildiğimi duyduklarında birçok insanın şaşırdığını düşünüyorum. | TED | أعتقد أن الكثير من الناس سيتفاجئون عند سماعهم أنني ترعرعت هنا في كاكوما. |
Ve oğullarım bunun nasıl olduğunu duyduklarında, işin adabından hoşnut kalırlar ve intikam istemezler. | Open Subtitles | عند سماعهم عن كيفية سير الأمور سيكونون شاكرين للأسلوب ولن يسعوا للانتقام |
Ve oğullarım bunun nasıl olduğunu duyduklarında, işin adabından hoşnut kalırlar ve intikam istemezler. | Open Subtitles | عند سماعهم عن كيفية سير الأمور سيكونون شاكرين للأسلوب ولن يسعوا للانتقام |
Evet, yapacağım. Ve duyduklarında bana çatıya kadar oy verecekler. | Open Subtitles | نعم سأفعل و سيصوتون لي بكثرة حين يسمعونه |