Doktorun dediğine göre, suçlu tat alma duyusunu yitirmiş. | Open Subtitles | وفقاّ لكلام الطبيب، لقد فقد حاسة التذوق كلياّ |
Rapora göre, suçlu tat alma duyusunu yitirmiş. | Open Subtitles | وفقاّ لكلام الطبيب، لقد فقد حاسة التذوق كلياّ |
Ama rafine bir koku alma duyusunu kaybettiğimizden karmaşık bir görme kazandık. | Open Subtitles | لكن بينما فقدنا حاسة الشم القوية اكتسبنا رؤية معقدة |
Koku sinirine basıyla kendini göstermiş koku duyusunu etkilemiş sonra da büyüyerek optik sinire bası yapmıştır. | Open Subtitles | ويبدأ بالضغط على أعصابه الشمية وتأثر بحاسة الشم والآن الورم ينمو ويضغط على العصب البصري |
Alan Bradley' nin ameliyatı görme duyusunu mümkün olduğunu hayal etmediği şekilde dönüştürdü. | Open Subtitles | ذهبت عملية (آلان برادلي) بحاسة بصره بعيداً عمّا كان ليتخيله في يوم ما ممكناً. |
Şimdi, sadece sıra dışı koku duyusunu kullanarak yerini tam olarak belirlemeli. | Open Subtitles | ينبغي به الآن تحديد موقعها بدقة مستخدماً حاسة شمّه الحادة فحسب |
Akrep, yüzeydeki titreşimleri algılamak için dokunma duyusunu geliştirirken biz de ses dediğimiz havadaki küçük titreşimleri algılamak için aynı yöntemi kullanıyoruz. | Open Subtitles | في حين أن العقرب كييف حاسة اللمس للكشف عن الاهتزازات في التربة، نحن نستخدم نظام مماثل للكشف عن الاهتزازات الصغيرة في الهواء |
Kendisi yüksek koku alma duyusunu geliştirmiş bir gıda mühendisi. Koku üzerine çok iyi duyuları var. | Open Subtitles | هي عالمة أغذية تمتلك حاسة شم قوية، إنّها تعرف جيّداً مصدر الروائح. |
Bok dağına tırmanıp gül dikerken, koku alma duyusunu yitirdiğini itiraf edecek kadar özfarkındalığa sahipti. | Open Subtitles | و العناد ليدرك أنَّه تسلّق جبلًا من الخراء ليقطف وردته الوحيدة ثم اكتشف أنَّه فقد حاسة الشمِّ في الطريق، |
Parlayan siyah ve beyazlar çok sayıda kanadın türbülansı, doğanın hassas görme duyusunu kamaştırıyor. | Open Subtitles | أسود لامع و أبيض، الحركة الدوامية للأجنحة تعشي حاسة البصر لدى الصقر. |
İşe yarıyorlar. Bir hasta beni koku alma duyusunu kaybettiği için suçluyor | Open Subtitles | مريضي يلومني لفقدانه حاسة الشم. |
Uyuşturucu kullanır. Koklama duyusunu kaybetmişti. | Open Subtitles | تعاطي المخدرات جعله بخسر حاسة الشم |
Kim koklama duyusunu geliştiriyor. | Open Subtitles | حَسناً,حاسة الشم لكيم تتُطوّرُ. |
O yüzden bu koku duyusunu etkilemez. | Open Subtitles | وبهذا لن تتأثر حاسة الشم |
Öyleyse koku duyusunu kaybetmiş. | Open Subtitles | إذن ، فهو خسر حاسة الشم. |
- Hasta koku alma duyusunu kaybettiğinden şikayetçi. | Open Subtitles | -يشكو المريض من فقدان حاسة الشم . |