"eğer siz" - Translation from Turkish to Arabic

    • إذا كنتم
        
    • اذا كنتم
        
    • لو أنكم
        
    • المكسرات إذا كنت
        
    Sevgili anne babalar, Eğer siz adetten utanırsanız kızlarınız da utanır. TED أيها الآباء الأعزاء، إذا كنتم تخجلون من الدورة الشهرية، فستخجل ابنتكم كذلك.
    Küreselci dostlarım, Eğer siz de benim gibiyseniz insancıl gerekçelerle küreselciliğe ılımlı olabilirsiniz. TED زملائي العولميون، إذا كنتم مثلي، قد تكونون متشبتين بالعولمية لأسباب إنسانية.
    Eğer siz bu araştırmanın bir parçası olsaydınız ne cevap verirdiniz? TED ماذا ستقولون إذا كنتم جزءًا من هذه الدراسة؟
    Eğer siz psikolokgsanız ve bu işleri biliyorsanız bana söyleyin. Open Subtitles اذا كنتم أطباء نفسيين حقا و تعرفون ما يجول بخاطري فأخبروني
    Eğer siz seks hakkında bu kadar düşüneceğinize çizgi romanlara biraz daha konsantre olsanız böyle rezil durumlara daha az düşersiniz. Open Subtitles لو أنكم تمضون وقتا أقل في قضايا الجنس و تركزون أكثر على الكتب الهزلية لتعرضتم لعدد قليل من المواقف المحرجة كهذه
    Bir sürü aile gelecek ve sanırım Eğer siz orada olmazsanız kafayı üşütürüm. Open Subtitles الأحمال حصلت العائلة القادمة، وأعتقد أنني سوف يذهب المكسرات إذا كنت الكثير ليست هناك.
    Eğer siz, baylar, beni izlerseniz, size odalarınızı göstereceğim. Open Subtitles إذا كنتم ستتبعوننى أيها السادة فسوف أريكم غرفكم
    Eğer siz çok iyi okuyorsanız, kapının üzerindeki yazıyı nasıl kaçırdınız? Open Subtitles إذا كنتم تقرأون بشكل جيد هكذا كيف فاتتكم اليافطة المعلقة على الباب؟
    Eğer siz çocuklar burada soyunmamı istemiyorsanız tabi. Open Subtitles إلا إذا كنتم تريدونني أتجرد من ملابسي هنا يا أولاد ؟
    Eğer siz ikiniz kararınızı verdiyseniz o zaman neden benim onayıma ihtiyacınız olsun ki? Open Subtitles إذا كنتم قررتم هذا لماذا تحتاجون إلى إذني ؟
    Kova davulcuları, Eğer siz grev yapıyorsanız, ben de yapıyorum. Open Subtitles طبّالون، إذا كنتم في إضراب، أنا كذلك أيضا.
    Şimdi onlarla yaşamak zorundayım ama Eğer siz ikiniz çıkarsanız Super Mario Brothers'ın medeniyeti değiştirdiğine dair saçma sapan teorilerini devamlı dinlemek zorunda kalmam. Open Subtitles أنا عالقة بالعيش معه حاليا لكن في الأخير , إذا كنتم يا رفاق تتواعدون لن أقضي الكثير من الوقت للإستماع
    Eğer siz ikiniz çıkmaya başladıysanız, neden hala sır olarak saklamak zorundayım. Open Subtitles إذا كنتم تتواعدان فلماذا لايزال يجب يبقى سراً ؟
    Eğer siz faşistler onun kılına zarar verdiyseniz, bu çiftliğin gördüğü en büyük oturma eylemini düzenlerim. Open Subtitles اذا كنتم ايها الفاشيون اذيتموه سوف ترون اكبر انتقام في هذه المزرعة
    Eğer siz içecekseniz, oyunbozan olmak istemiyorum. Open Subtitles اذا كنتم ستثملون انا لا أريد أن اجرب هذا
    Eğer siz de bizimle gelirseniz memnun oluruz. Open Subtitles ونحن سنحبها اذا كنتم تريدون المجيئ معنا يارجال
    Eğer siz Bay Decker ve ailesini adam gibi korumuş olsaydınız şu anda burda olmazdık. Open Subtitles لو أنكم أنت قمت بحماية السيد ديكر و عائلته, لما كنا هنا أصلاً
    Eğer siz benim hakkımda kavga etmeye devam edeceksiniz gidebilirim. Open Subtitles لو أنكم ستستمرون في المشاجرة بسببي، فبوسعي الرحيل
    Eğer siz çocuklar müvekkilimi herhangi birşeyle suçlamayacaksanız, ki suratlarınızdaki aptal ifadelerden suçlayamayacağınızı anlayabiliyorum, şunu kapatabilirsin. Open Subtitles لو أنكم يا رفاق لن تتهموه بشيئ ويمكنني تأكيد ذلك بالتعابير المصعوقة على وجوهكم أنكم لن تفعلوا على الاطلاق
    Bir sürü aile gelecek ve sanırım Eğer siz orada olmazsanız kafayı üşütürüm. Open Subtitles الأحمال حصلت العائلة القادمة، وأعتقد أنني سوف يذهب المكسرات إذا كنت الكثير ليست هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more