"eğildiğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنحني
        
    • انحنى
        
    Ama ateşli hemşirenin ofisinde uyandığında ve burnunu bandajlamak için eğildiğinde, şansını deneyip, kafanı kavunlara gömersen, bir şeyler olabileceğine dair içinde bir his oluşuyor. Open Subtitles بعد ذلك تستيقظ في مكتب الممرضة المثيرة وعندما تنحني لتضع الضماضه على انفك تحس بأن شيء من الممكن أن يحدث
    Fısıldamak için eğildiğinde dudaklarını kulak mememin arkasına dayadığını. Open Subtitles حينما تنحني لتحمس لي أنتَ تضع شفتاك على شحمة أذني.
    eğildiğinde Deanna Durbin'lerin ruhban sınıfının önünde fırlamasın. Open Subtitles لا أريدك أن تنحني وينكشف ثدييك أمام الكهنة.
    Topu almak için eğildiğinde, onu kafasının arkasından vurmuştum. Open Subtitles وعندها انحنى ليلتقط الكرة، أطلقت عليه النار في مؤخرة رأسه
    Yaralı bir adamın üzerine eğildiğinde vuruldu. Open Subtitles وعندما انحنى تجاه الرجل المصاب، اطلقوا عليه النار
    eğildiğinde Deanna Durbin'lerin ruhban sınıfının önünde fırlamasın. Open Subtitles لا أريدك أن تنحني وينكشف ثدييك أمام الكهنة.
    "Halka açık tuvalette öne doğru eğildiğinde tişörtünde oluşan o ıslak çizgi." TED "الخط المبلل الموجود في قميصك عندما تنحني بشكل خاطئ أمام الصنبور في حمام عام."
    Bayan dar bir bluz giymiş ve bluzun düğmeleri neredeyse fırlamak üzere, bu sırada kalemini düşürüyor ve onu almak için eğildiğinde, bluzu iyice açılarak yumuşak, yuvarlak ve beyaz tepecikler dekoltede görünüyor. Open Subtitles وبلوزتها ضيقة، وتضغط على الأزرار... سقط قلمها وبينما كانت تنحني لأخذه بلوزتها أنفتحت
    Ayakkabını bağlamak için eğildiğinde de teker kısmının oraya yapıştır bunu. Open Subtitles الآن، عندما... عندما تنحني لربط حذائك، تلصق هذا فوق الإطار.
    Ayakkabını bağlamak için eğildiğinde de teker kısmının oraya yapıştır bunu. Open Subtitles الآن، عندما... عندما تنحني لربط حذائك، تلصق هذا فوق الإطار.
    Cuddy hastaların üzerine her eğildiğinde bluzundan memesinin çıkması için bir fırsat doğuyor. Open Subtitles {\pos(192,220)}،كلّ مرّة تنحني فيها (كادي) فوق مريض هي فرصة جديدة لاختلاس النظر تحت قميصها
    Bu tam bir korku filmi gibi... Testere 3 Çünkü Han eğildiğinde, çatalının 3 santimini gördüm. Open Subtitles هذا كأنّه فيلم الرّعب (ساو3)، لأنّ لمّا انحنى (هان) أمكنني رؤية 3 إنشات من مؤخرته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more