| Hiçbir ilaç cinsel eğilimlerini değiştiremez. | Open Subtitles | لا وجود لحبة دواء قد تعدل من ميوله الجنسية |
| Bu psikopat eğilimlerini yeniden tetikleyebilecek büyük bir risk. | Open Subtitles | يتواجد هُناك خطر حقيقي يتعلق بإعادة تحفيز ميوله المُضطربة |
| Tabi karısının tuhaf eğilimlerini duymasını istiyorsa, orasını bilemem. | Open Subtitles | خشية أن تسمع زوجته عن ميوله الغريبة |
| Boğanın eğilimlerini deneyerek bununla işe başlar ve sonra da onu devirmek için kısa keserdi. | Open Subtitles | قد يبدأ بهذا لاختبار ميول الثور ثم ينزلها قليلاً لجعله ينهار |
| MacKenzie izleyici eğilimlerini tahminde uzmandır. | Open Subtitles | حسنًا,إن ماكنزي خبيرة في توقع ميول المشاهدين. |
| Scotty altı aydır bizimle birlikte, lezbiyen eğilimlerini bırakabilmek için çok çaba sarf ediyor. | Open Subtitles | (سكوتي)، معنا منذ ستة أشهر تعمل بجد، ومخلصة بعملها تحاول التخلص من ميولها الشذوذية |
| Vogel şiddet eğilimlerini başka bir tarafa yönlendirmeye çalışmış ama yardım edebileceği bir durumda değilmiş. | Open Subtitles | "يبدو أنّ (فوغل) حاولَت توجيه ميوله العنيفة، ولكنّه كان عصيًّا على معونتها" |
| Ajan Gruetzner'in tutucu kıyafeti yıkıcı ve bohem eğilimlerini gizlemek için sadece. | Open Subtitles | اللباس الرسمي (للعميل (غروتزنر هو مجرد محاولة لإخفاء شخصيته المدمرة و ميوله البوهيمية |
| Tüm eğilimlerini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كل ميوله. |
| - İnsanların kendi çıkarlarına ters düşen davranış eğilimlerini asla küçümseme. | Open Subtitles | لا تقللي من شأن ميول البشر بالتصرف خلافاً لمصالحهم |
| Onların Bolşeviklik eğilimlerini araştıracakmış. | Open Subtitles | ليعرف إن كانت لديهم ميول شيوعية |
| Eşinizin cinsel eğilimlerini nasıl tanımlarsınız? | Open Subtitles | كيف تصفين ميول زوجك الجنسية ؟ |
| Şansölye Gainesborough, siz yokken gerçek Sanguinist eğilimlerini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد كشفت المستشارة (جينزبورج) عن... عن ميولها الإنجيلية الحقيقية، بينما كنتما غائبين. |