"eğiliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينحني
        
    • يميل
        
    • تنحني
        
    • ينحنون
        
    • يسجد
        
    Sürekli öne doğru eğiliyor, omuzları çıkık, gözleri kısık, Yahudi tipli. Open Subtitles ينحني دائماً للأمام، مدبّـب الأكتاف عيناه شبه مغلقة، يشبه اليهود جداً
    Herkes çok nazik. Herkes gülümsüyor ve eğiliyor. Open Subtitles الجميع مهذبون والجميع يبتسمون والجميع ينحني
    Kim eğiliyor, ağır taşıyor, kıçını yırtıyor, kendini yıpratıyor silahtan çıkan o iğrenç kokuyu soluyor? Open Subtitles من ينحني ، يرفع ، يحمل، ينكسر ظهره، يحترق ويستنشق الأبخره والقذاره
    Sürekli öne doğru eğiliyor, omuzları çıkık, gözleri kısık, Yahudi tipli. Open Subtitles يميل للأمام دائماً , يرفع أكتافه يعصر عينيه , يهودي جداً
    Atlar durmadan önce hızını yavaşlattığında meraklanıyor ve bir o yana, bir bu yana eğiliyor. Open Subtitles إنه يميل من جانب إلى آخر ويظهر قلقا عاليا عندما تبطئ الإحصنة خطاها للوقوف
    Ağaçların dalları dinlemek için eğiliyor Yıldızlar usulca titreşirken Open Subtitles رؤوس الأشجار تنحني للاستماع بينما النجـــُــــــومُ تُومض بلُطف
    Şimdi Mısırlılar önümde eğiliyor. Open Subtitles الآن فالمصريين هم الذين ينحنون بخضوع أمامى
    Dr. King, Theodore Parker'ın söylediklerine atıfta bulundu: ''Ahlaki evrenin yayı oldukça uzun ve adalete doğru eğiliyor.'' TED في اقتباسه الشهير لثيدور باركر قال الدكتور مارتن لوثر كينغ: "قوس العالم الأخلاقي طويل ولكنه ينحني نحو العدالة."
    Kulunuz Pei Hong dul İmparatoriçe önünde eğiliyor. Open Subtitles خادمك بي هونغ ينحني أمام الأمبراطورة
    Aşağı eğiliyor, ayağa kalkıyor. Open Subtitles ينحني مادا يده في الأسفل, ينتصب واقفا,
    Orada müşterilere senin eğilmen lazım, ama burada, müşteri sana eğiliyor. Open Subtitles ...انظر، إنه ينحني للزبائن لكن هنا الزبائن من تنحني للصخرة
    - ...önümde eğiliyor. Bir beyaz şapkalı lord gibi! Open Subtitles الجميع في البلدة ينحني ليّ كرجل نبيل صاحب قبعة بيضاء!
    - Neden eğiliyor? Open Subtitles -لم ينحني ذلك الشخص بتلك الطريقة؟
    - eğiliyor, ama kırılmıyor. Open Subtitles ـ انه ينحني ولكن لاينكسر سأنال منه .
    Bir elektronik tablo ve aksanı ile herkes güzel Yunan arkadaşının üzerine eğiliyor. Open Subtitles الجميع مع جدول ولكنة يميل إلي صديقك اليوناني الجميل
    Şu an Riverview, Cityview'e 4.5 derece eğiliyor. Open Subtitles الآن "بُرج إطلالة النهر" يميل نحو "بُرج إطلالة المدينة" بـ 4.5 درجة.
    - Aile üzerime eğiliyor. Open Subtitles الآباء يميل أكثر مني لا بأس، الحبيبة.
    Yana eğiliyor. Open Subtitles إنه يميل للجانب
    Bendix'e doğru eğiliyor. Open Subtitles "إنه يميل لعرض "بيندكس
    Bir şey düşürüyor, onu almak için eğiliyor. Open Subtitles ، تسقط شيئاً تنحني لأسفل لالتقاطه
    Şimdi Mısırlılar önümde eğiliyor. Open Subtitles الآن فالمصريين هم الذين ينحنون بخضوع أمامى
    Majestelerinin önünde saygıyla eğiliyor. Open Subtitles إنه يسجد لفخامتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more