"eğitimli bir" - Translation from Turkish to Arabic

• مثقف
• متعلم
• متدرب
• ذو تدريب
• مُدربة
• مُدرّبة
• متمرساً

Oldukça iyi eğitimli bir dinleyici var burda, tahminimce hepiniz AIDS hakkında birşeyler biliyorsunuz.
و بما ان الجمهور المتواجد اليوم هو جمهور واعي و مثقف لذا أتصور أن لدى الجميع فكرة عن الإيدز

Dikkat edin, efendim. eğitimli bir zenci tehlikeli bir zencidir.
كن حذرا يا سيدي زنجي مثقف يعتبر زنجيا خطيرا

Senin gibi eğitimli bir adamın Kızılderili efsanelerine para yatırdığını söyleme bana.
لا تخبرني بأن رجل متعلم مثلك يضع ثقته في أسطورة هندية قديمة

Şu dünyada mantıklı ve eğitimli bir bey, niye kendini başkalarına tanıtmakta başarısız olsun?
لماذا رجلا عاقل ,متعلم,زار العالم كله لايستطيع التعامل مع الغرباء

Kallikuppam, Yeni Delhi'deki kontrol grubumla beraber eğitimli bir biyoteknoloji öğretmeni olan özel bir okul seviyesini yakaladı.
كالكوبم التحقت بمستوى مدرستي في نيو دلهي مدرسة للأغنياء بها استاذ علوم احياء متدرب.

Doğal içgüdü kaçmaktır. Büyük ihtimalle iyi eğitimli bir suikastçi ile karşı karşıyayız bence.
أودّ أن أقول أننا نتعامل على الأرجح مع مُغتال ذو تدريب عالٍ.

O, eğitimli bir ölüm uzmanıyken olay yeri temizleyicisine dönüştü.
إنها مُتعهدة دفن موتى مُدربة تحولت إلى مُنظفة مسارح جرائم

- Ben de eğitimli bir suikastçıyım.
وأنا أمارس حقّي. أنا أيضا قاتلة مُدرّبة.

Otuz yıl önce iyi eğitimli bir SAS ajanıydı.
قبل 30 عاما, كان عميل إستخبارات متمرساً في القوات البريطانية الجوية الخاصة

eğitimli bir zenci çok nadir bulunur.
إنه لمن الناذر إيجاد زنجي مثقف

Onun konumundaki eğitimli bir adam neden böyle bir şey yapsın ki?
لمَ قد يفعل رجل مثقف مثله شيئا كهذا؟

Ve eğitimli bir insan.
وشخص مثقف في ذلك

eğitimli bir insana göre çok fazla hata yapıyorsun.
أنت إرتكبت الكثير من الأخطاء بالنسبة لرجل متعلم, و معروف

Hangi eğitimli bir adam, herhangi bir tedbir almadan... bir uçurumun kenarında şenlik ateşi yakar?
رجلٌ متعلم يمكنه بالصدفة الظهور على حافة الجرف و يبدأ بإشعال النار بدون .إستنتاجات معينة لذلك

Biliyorsunuz ki, sıradan bir Namibyalı olmama ek olarak, bir Himba olmama ek olarak, aynı zamanda eğitimli bir doğa korumacısıyım.
كما تعلمون، بالإضافة لكوني ناميبي عادي وبالإضافة لكوني من قبيلة الهيمبا فأنا أيضاً متدرب على الحفاظ على البيئة.

Hiç şahit kalmaz. eğitimli bir ajanla uğraşmak, bir ustayla satranç oynamak gibidir.
التعامل مع عميل متدرب كاللعب بالشطرنج مع شخص محترف

Tabii. Belki eğitimli bir profesyonel daha iyi olur.
بالتأكيد ولكن ربما متدرب محترف سيكون أفضل

Kötü bir takım giymiş eğitimli bir ajan.
عميل ذو تدريب جيّد في بدلة قبيحة.

Gage eğitimli bir saha ajanı.
(غيج) عميل سرّي ذو تدريب عالٍ.

Ben eğitimli bir terapistim.
أنا مُعالجة مُدربة

eğitimli bir Sovyet ajanının istese Rusya Başkanını yakın mesafeden öldüremeyeceğini mi sanıyorsun?
تعتقد حقاً بأنّ عميلة سوفيتية مُدرّبة جيّداً... لا تستطيع قتل الرئيس الرّوسي عن قرب، لو أرادت ذلك؟

Yıllarca saha tecrübesi olan eğitimli bir jeologtu.
كان جيولوجياً متمرساً يملك سنوات من الخبرة الميدانية