Bu yüzden dünyanın dört bir yanında, polisleri, hakimleri ve cumhuriyet savcılarını eğitiyoruz. | TED | ولهذا نحن ندرب ضباط الشرطة وندرب القضاة وندرب النيابة العامة حول العالم |
Seyahat sektörü için toplu seyahat acentaları eğitiyoruz. | TED | نحن ندرب عملاء وكالات السفر لصالح صناعة السياحة. |
Ve Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi de kiracı ve binanın yarısını onlar aldılar. Ve şimdi tıbbi teknisyenleri onların sistemine göre eğitiyoruz. | TED | و مركز جامعة بيتسبيرغ الطبي مستأجر لدينا اخذوا نصف المبنى و نحن الان ندرب الفنيين الطبيين من خلال نظامهم. |
Haftada bir buluşup seni eğitiyoruz, aynı akademideki gibi rütbe atlıyorsun, ve diğer çocukları eğitebiliyorsun. | Open Subtitles | نلتقي مرّة بالأسبوع و نقوم بتدريبهم و يرتقون من رتبة لأعلى , كما يحصل بمعهد الشرطة و تحظين بفرصة تدريب الفتية الآخرين |
Onları bu yüzden eğitiyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن نقوم بتدريبهم. |
demiyoruz. Onları nişan almada, ve bir sürü şeyde tekrar silah kaldırıp nişan almak kas hareketlerine yerleşene ve hareketleri düşünmeyeceği hayal edemeyeceğiniz en stresli koşullarda yapana dek eğitiyoruz. | TED | لا، بل ندربهم في حالات محددة وعلى نطاق واسع مراراً وتكراراً حتى يصبحُ حملهم لسلاحهم وتحديدهم لأهدافهم منغرسًا في ذاكرتهم العضلية بشكل جيد وقابلًا للتنفيذ حتى دون تفكير مسبق، وحتى في ظل أقسى الظروف توترًا والتي يصعبُ عليكم تخيلها، |
- Nijer Ordusu. Onları eğitiyoruz. | Open Subtitles | قوات النيجر الخاصه نحن ندربهم |
İki boşluğumuz var: Bilgi boşluğumuz ve cazibe boşluğumuz var. Bilgi boşluğu konusunda düşünüyoruz. İnsanları nasıl eğitiyoruz? | TED | لدينا فجوتان: لدينا فجوة معرفية ولدينا فجوة الرغبة. الفجوة المعرفية هي شيء نفكر فيه: كيف نعلّم الناس؟ |
Ama biz yarının savaşlarına hazır ajanlar eğitiyoruz. | Open Subtitles | ولكن نحن ندرب العملاء لكى يكونوا جاهزين لحرب المستقبل |
Ejderhaların gündelik hayatımıza girebilmeleri için onları eğitiyoruz. | Open Subtitles | نحن ندرب التنانين لتصبح جزء من حياتنا اليموية |
İlaç sektörü için eczacılık teknisyenleri eğitiyoruz. Tıp sanayisi için tıbbi teknisyenler eğitiyoruz. Bayer, Calgon Carbon, Fisher Scientific ve Exxon gibi kimya sanayi şirketleri için kimya teknisyenleri eğitiyoruz. | TED | نحن ندرب تقنيي الصيدلة لصناعة الادوية. ندرب تقنيي العلوم الطبية لصناعة الطب. وندرب التقنيين الكيميائيين لصالح شركات مثل باير وكالجون كاربون وفيشر ساينتفك واكسون. |
Bunu biraz yapıyoruz, biraz atlıyoruz bunu, sonra makine öğrenmesi algoritmasını bu yüzlerce kadar olan şeylere dayanarak eğitiyoruz ve daha iyi olmasını ümit ediyoruz. | TED | نفعل هذا لفترة من الزمن لأننا نتخطاه قليلاً وبعدها ندرب الكمبيوتر على خوارزمة التعلم الآلي بناء على المائتين شئ هذه ونأمل أن تصبح هذه الأمور أفضل بكثير |
Köpekleri suçlularla baş etmek için eğitiyoruz. | Open Subtitles | ندرب الكلاب حتى تقبض على المجرمين |
Tutsaklarımızı sikmeleri için köpekleri eğitiyoruz. | Open Subtitles | أننا ندرب الكلاب لمضاجعة سجناءنا. |
Ve biz de geçen ocaktan beri felaket bölgelerine uçuyoruz, yazılım kuruyoruz, bölge sakinlerini eğitiyoruz ve felaket için hazırlık yapan bölgelere yazılım ruhsatı veriyoruz. | TED | ولقد كنا نحلق في مناطق الكوارث منذ كانون الثاني/يناير الماضي، ننصب البرمجية، و ندرب السكان و نرخص البرمجية للمناطق التي تستعد لمواجهة الكوارث. |
Onları bu yüzden eğitiyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن نقوم بتدريبهم. |
Onları eğitiyoruz, tatbikatlara götürüyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بتدريبهم على مناورات |
Onları eğitiyoruz onlardan öğreniyoruz onları koruyoruz. | Open Subtitles | ندربهم نتعلم منهم نحميهم |
Onları eğitiyoruz. | Open Subtitles | نحن ندربهم |
Ve çocuklarımızı, daha az çocuğa sahip olmaları için eğitiyoruz, temelde iyi bir haber. | TED | ونحن نعلّم أبنائنا، إنجاب القليل من الأطفال، جوهريًا اخبار جيدة على كل الأصعدة |