"eşi benzeri görülmemiş bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يسبق له مثيل
        
    • مسبوق
        
    • غير مسبوقة
        
    Asuma, şu an köy Eşi benzeri görülmemiş bir tehlikeyle karşı karşıya. Open Subtitles أسوما، القرية حالياً في خطرِ لم يسبق له مثيل
    Eşi benzeri görülmemiş bir gece umuyoruz. Open Subtitles نحن نتوقع إقبالا الليلة لم يسبق له مثيل.
    Ancak söz konusu mesele, Eşi benzeri görülmemiş bir şey. Open Subtitles ولكن ما نتحدث عنه لم يسبق له مثيل تماماً
    Kefalet Projesi Eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kefalet sistemini hedef alacak. TED سيهاجم مشروع الكفالة نظام الكفالة المالي على نطاق غير مسبوق.
    Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde Eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var. Open Subtitles أنكِ إستلمتي كميةً سخية من التعويضات وحريةً غير مسبوقة في إدارة صفوفك الدراسية
    Eşi benzeri görülmemiş bir ödül bu Sam. Open Subtitles هذا الأمر لم يسبق له مثيل يا سام.
    Çocuğun sistemimizle olan etkileşimi daha önce Eşi benzeri görülmemiş bir şey. Open Subtitles تواصل الفتى بشبكتنا لم يسبق له مثيل
    Eşi benzeri görülmemiş bir şeydi. Open Subtitles شئ لم يسبق له مثيل
    Eşi benzeri görülmemiş bir durum. Open Subtitles هذا لم يسبق له مثيل
    Eşi benzeri görülmemiş bir görüntü. Open Subtitles مشهد لم يسبق له مثيل
    Eşi benzeri görülmemiş bir cinayet zinci-Rick'i. Open Subtitles وباءٌ لم يسبق له (مثيل بينَ الـ(ريك.
    Bu yüzden de kendi çocuklarını eğitmek için Eşi benzeri görülmemiş bir şekilde zaman ve kaynak harcamaktadırlar. TED لهذا السبب ينفقون الوقت والموارد بشكل غير مسبوق لتعليم أطفالهم.
    Patterson Dünya'nın yaşını bulmaya çalışırken şans eseri, Eşi benzeri görülmemiş bir kitlesel zehirlenme olayının kanıtlarına denk gelmişti. Open Subtitles في بحثه عن عمر الأرض تعثر باترسون على دليل يفيد بتسمم جماعي على نطاق غير مسبوق
    Daha önce Eşi benzeri görülmemiş bir pazarlama -- hiçbir ders kitabında yazmaz. TED إنه التسويق الغير مسبوق و لم يرى من قبل -- إنه ليس في أي كتاب.
    Sadece sol ayakkabıların bulunduğu Eşi benzeri görülmemiş bir ürün yelpazesi var. Open Subtitles حفرة "موضة تامي"، حيث لديهم مجموعة غير مسبوقة من أحذية القدم اليسرى فقط
    Fizikte Eşi benzeri görülmemiş bir kırılma noktası. Open Subtitles إنهُ إنطلاقةٌ غير مسبوقة في الفيزياء.
    İyi haber ise tarihte şu an bilim, teknoloji globalleşmenin birbirine yaklaşıp daha önce Eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, bütün ölümlerin beşte biri ve dünyada emsalsiz acılara yol açan enfeksiyon hastalıklarının önlenebilmesi için beraber çalıştıkları bir süreç yaşamaktayız. TED الخبر الجيد هو نحن في مرحلة من الزمن حيث يتحد العلم و التكنولوجيا و العولمة ليصنعوا إمكانيات غير مسبوقة, إمكانية دخول التاريخ بالقضاء على الأمراض المعدية التي تتسبب في خمس نسبة الوفيات و في مآسي كثيرة على الأرض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more