"eşi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • زوجته و
        
    • لديه زوجة
        
    • زوجها و
        
    • مع زوجته
        
    • الزوجة و
        
    • زوجةُ
        
    O sevgili eşi ve iki küçük çocuğu tarafından sevilen bir adamdı. Open Subtitles لقد كان رجلا محبوبا من قبل زوجته و محبوبا من قبل طفليه الاثنين
    Buraya eşi ve iki kızıyla geldi, yaşları 8 ve 10'du. Open Subtitles جاء مع زوجته و بنتيه الصغيرتين 8 و 10 سنوات
    Evet, eşi ve çocuğu olan birini kimin öldürdüğünü bulmak için görevlendirilseydin, sen de suçlu hissederdin. Open Subtitles حسنٌ ، انتَ أيضاً قد تشعر بالذنب. لو عيّنت رجلاً لديه زوجة و أبنة، ليقوم بمهمة ، حيث يقتل بسببها.
    eşi ve kızı Jade'le beraber Kuzeybatı Pasifik'te yaşıyor. Open Subtitles تحكي فيه تجربتها تعيش الان مع زوجها و ابنتها
    Kepler Graz'ı eşi ve üvey kızıyla terketti, ve zorlu bir yolculuğa başladı. Open Subtitles غادر كيبلر غراتس مع زوجته وابنتها من خلال رحلة صعبة وشاقة
    Kaza geçiren eşi ve çocukları için fazladan bir kaç saat beklemeyi umardı sanırım. Open Subtitles . لِسلامة الزوجة و بناتهِ , حتى مرور هذه الكارثة ..
    Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı. Open Subtitles الحلُّ لهذه المشكلة موجود هنا. زوجةُ وأبناء (مادوكس) تمّ إرسالهم هنا..
    eşi ve kızı ilerideki gölün orada fotoğraf çekiyormuş. Open Subtitles زوجته و أبنته كانا يلتقطان صوراً بجانب البحيرة
    Ormandaki diğer kurbanın da yanında eşi ve kızı vardı... Open Subtitles الضحية الثانية يقتلها بين الغابات بالقرب من زوجته و ابنته أنت على حق
    Ama başçavuş, eşi ve kızının uğruna ne kadar çok hayatta kalıp geri dönmek istediğini kuvvetli ve apaçık bir şekilde dile getiriyordu. Open Subtitles لكن الرقيب، لأجل زوجته و إبنته تحدث بوضوح و بقوة عن كم يود النجاة و العودة
    - eşi ve kardeşi yönetimde değil mi? Open Subtitles زوجته و أخته كانتا في مجلس الإدارة ، صح ؟
    Dedektif Farrow, eşi ve oğlunun cesetlerini bulduğunu iddia ediyor. Open Subtitles المحقق ( فارو ) مشكوك به لقتل زوجته و طفله.
    eşi ve oğluyla. Open Subtitles مع زوجته و إبنه
    eşi ve çocuğu onları terkettiğini düşünüyordu. Open Subtitles هذا الرجل لديه زوجة و ابنة يعتقدان أنه هجرهم
    Çok hoş bir eşi ve iki güzel çocuğu var. TED لديه زوجة رائعة و طفلين جميلين.
    Güzel bir eşi ve evi, iki de çocuğu vardı. Open Subtitles كان لديه زوجة لطيفة ومنزل وطفلين
    eşi ve oğlu hala marketteymiş. Open Subtitles عندما كان زوجها و ابنها بالداخل هذا الصباح؟
    Kadını, eşi ve çocuğu dükkandayken kaçırdı. Open Subtitles لقد خطفها عندما كان زوجها و ابنها في متجر
    Dmitri Polyakov'un torunu Marina Polyakov artık bir Birleşik Devletler vatandaşı. eşi ve iki küçük kızıyla birlikte Washington'da yaşıyor. Open Subtitles (مارينا بولياكوف), حفيدة (ديمتري بولياكوف), و هي تعيش الآن في (واشنطن) مع زوجها و إبنتان
    Ve Buffalo'da eşi ve iki çocuğuyla yaşayan Eddie Dwyer, buna inanabiliyor musun? Open Subtitles وإيدي دواير يعيش في بوفالو , مع زوجته وطفلين , إذا كنت لا تصدق
    Viyana'da yeni eşi ve yeni çocuğuyla yaşıyor söylenen o ki, her şey ona kalacakmış. Open Subtitles متخفي في فيينا مع زوجته الخبيثة وذريته الجديدة سترث كل شي
    Korsak, eşi ve kardeşinin düşman listesi verdiğini söyledi. Open Subtitles قال كورساك أن الزوجة و الشقيقة أعطوك قائمة من الأعداء
    Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı. Open Subtitles زوجةُ وأبناء (مادوكس) تمّ إرسالهم هنا.. حتى يعود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more