"eşinizin" - Translation from Turkish to Arabic

• زوجتك
• زوجك
• زوجكِ
• لزوجتك
• زوجتكَ
• لزوجك
• لزوجكِ
• زوجتكِ
• بزوجك
• وزوجك
• شريكك

Eşinizin boşanma gerekçesi de sizden cinsel tatmin sağlayamamış olması.
وقد أعطت زوجتك المبرر للطلاق بعدم الاشباع فى العلاقة بينكما

Eşinizin yanına gitmek gibi bir düşünceniz yok mu, komiserim?
هل تنوي ان ترى زوجتك مرة أخرى أيها الملازم ؟

Nathan, sizin gelip önümde durmanızı Eşinizin ve çocuklarınızın da yanımda durmasını istiyorum.
ناثان أطلب منك الحضور و الوقوف أمامي و زوجتك و أطفالك الوقوف بجانبي

Sizi haberdar etmeliydim ancak, Venedik'e daha yeni geldim ve Papa Kilise'ye bağlılığıyla bilinen son elçi Eşinizin ailesini görmem konusunda çok istekliydi.
كان يجب أن أن أعلمكم بقدومي بما أنني وصلت للتو إلى البندقية بينما زوجك السفير يلفت نظر الكنيسة نسى البابا من فرط شوقه

Eşinizin ofiste güzel bir bayanla görüştüğünü itiraf etmesi mi?
حين أعترف زوجك بأنه وجد فتاة ما في المكتب ظريفة؟

Eşinizin ikinci dereceden yanıkları var ama kalıcı bir hasar yok gibi görünüyor.
لقد أصيب زوجكِ بحروق من الدرجة الثانية، لكنه نَجَا من أيّ ضرر دائم

Eğer kısa sürede Eşinizin hastalığını teşhis etmemi isterseniz birini ödünç verebilirim.
إذا أردتني أن أفحص زوجتك خلال الليل، يمكنني أن أرتب لك مستعارة.

Eşinizin ifadesine dayanarak Amit ve Wasim'i göz altına aldık.
لقد اتخذنا اميت ووسيم في الحجز استنادا إلى بيان زوجتك.

- Merhum Eşinizin ayakkabısı. Size vermemi istedi.
هذا حذاء زوجتك الميتة طُلب منّي إعطائك هذا

Demek konu hakkında bildikleriniz Eşinizin anlattıklarından ibaret.
إذن ، كل ما تعرفه عن الأمر هو ما قالته لك زوجتك ، أليس كذلك ؟

Eşinizin ne kadar güzel söylediğini söyleyemem.
لا أستطيع أن أُعَبر عن مدى إعجابى بغناء زوجتك.

Eşinizin harika bir sesi var, kilisedekilerden daha güzel.
صوت زوجتك وهي تغني جميل جداً أجمل من ترانيم الكنيسة

Eşinizin kaybını telafi edebilecek hiçbir sözüm olamaz.
لا يوجد هناك ما أقوله لأعبر لك عن حزني لوفاة زوجتك

Şimdi bebeği Eşinizin karnına koyup ayakkabı bağıyla göbeği bağlayın.
والآن ضعه في حجر زوجتك واربط الحبل السري.

Başka bagajı yoktu. Eşinizin gerçekten çok acelesi varmış demek ki.
لا توجد حقائب آخرى لابد أن زوجك كان فى عجلة من أمره

Hanımefendi, ordudan ya da Bakanlık'tan bilgi gelmediyse Eşinizin öldüğü kabul edilmiyor demektir.
سيدتى ، إذا لم يكن هناك أى اتصالات قد أتت من الجيش أو من الوزارة ، فهذا يعنى أن موت زوجك ليس مقبولاً

Bu işin arkasında her kim varsa, benim değil Eşinizin peşindeler.
من وضعها في طريقه لم يرد النيل مني، إنهم يريدون النيل من زوجك.

Eşinizin uçuşunda küçük bir sorun çıktı. Hazır bulunmanız rica ediliyor.
حدثت مشكلة صغيرة في طائرة زوجكِ . و مطلوب أن تحضري معي في الحال

Eşinizin, hayatınızı kurtarmak için o elması kestiğini düşünüyorum.
أعتقد أن زوجكِ قد قطع هذه الماسة لينقذ حياتكِ

Eşinizin hiç düşmanı var mıydı?
هل بامكانك القول أنه كان لزوجتك أي أعداء ؟

Eşinizin hüküm giymiş bir mahkumla mailleştiğindeniz haberin var mıydı?
هل كنتَ تعلم أنّ زوجتكَ تتبادل رسائل إلكتروني مع مجرم مدان؟

Bayan Newman. Ben Dr. Frasier Crane, Eşinizin bir arkadaşıydım. - Dr. Crane mi?
سيدة نيومان,انا الدكتور فريزر كرين لقد كنت صديقا لزوجك

Ben sadece Eşinizin ölümüne ne kadar üzüldüğümü söylemeye geldim.
أريد.. أردتفقطأن أعبرعنأسفي .. لما حدث لزوجكِ ..

Biliyor musun, Leo, yeniden yaşamak mümkün gibi görünüyor gerçeği böyle bir dereceye kadar Eşinizin deneyimi çok anlatıyor.
تَعْرفُ، الأسد، الحقيقة بأنّك إبدُ لِكي يَكُونَ قادر على العَيْش ثانية تجربة زوجتكِ إلى مثل هذا الدرجةِ صادقةُ جداً.

Bu Eşinizin pasaportu mu?
هل هذا جواز السفر الخاص بزوجك ؟

Sizin ve Eşinizin üzerine kaç tane banka hesabı vardı?
كم تملكون انتِ وزوجك من الحسابات الماليه ؟

Örneğin, mükemmel Eşinizin ilk yüzde 37'de karşınıza çıktığını düşünün.
على سبيل المثال، تخيل بأن شريكك المثالي ظهر خلال ال37 في المئة الأولى.