"eşitliğin" - Translation from Turkish to Arabic

• المساواة
• للمساواة
• أن العدالة

Bizim, bu yolculuğumuzdan aldığımız ders, eşitliğin bir Batı buluşu olmadığıdır.
وما استنتجناه في نهاية المطاف من هذه الرحلة هو أن المساواة ليست اختراع الغرب.

Eşitsizlik kötü değildir.eşitliğin kendisi kötüdür.
عدم المساواة ليس شراً , الشر هو المساواة بنفسها

Bu adam aynı zamanda cinsiyet, ekonomik ve ırksal eşitliğin nabzını tutan birisidir.
لكنه أيضا شخص إصبعه موضوع مباشرة على نبض المساواة الجنسية والإقتصادية والعرقية.

Frank Underwood eşitliğin önemini anlıyor.
الآن، (فرانك آندروود) يفهم الحاجة للمساواة

Sanırım kendi kafalarında eşitliğin çok karmaşık bir şey olduğunu ve hayvanların buna sahip olamayacaklarına karar vermişlerdi.
لأنهم قرروا في أنفسهم، على ما أعتقد، أن العدالة قضية معقدة وأن الحيوانات لا يمكنها التوفر عليها.

Sosyal eşitliğin hepimize ait olduğuna inanan insanlara ihtiyacımız olduğunu biliyorum.
أعرف أنه يتعين أن يكون لدينا أشخاص ممن يدركون أن العدالة الاجتماعية تخصنا جميعًا.

Bunu yaparak bize ve diğer sayısız kişiye çıkılan en büyük macera olduğuna gerçekten inandığım eşitliğin sürekli emek isteyen yolculuğunda katılabilirsiniz
من خلال القيام بذلك، ستكون واحد منا وواحد ضمن أخرين كُثر في ما أراه حقا كأعظم مغامرة في التاريخ في رحلة المساواة الصعبة.

Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar iki milyar ton salınımın önlenmesini sağlayacağını ön görüyor.
‫يمكن أن تمنع ملياري طن‬ ‫من الانبعاثات من الآن وحتى عام 2050.‬ ‫وهذا على قدم المساواة مع تأثير إعادة‬ ‫التدوير المنزلية يمكن أن يكون على الصعيد العالمي.‬

Cinsiyetler arasında eşitliğin nasıl sağlanması gerekiyor?
كيف لي أن العمل المساواة بين الجنسين؟

Eşitsizlik kötü değildir.eşitliğin kendisi kötüdür.
الشر هو المساواة بنفسها

Ya da "eşitliğin" bir simgesi.
"أو "المساواة