Hiç biri Jane Doe'nun giydiği kıyafettekilerle eşleşmiyor. | Open Subtitles | ولا واحدة منها تتطابق مع ما ترتديه الفتاة |
Malesef, Lloyd'un ilaçlarıyla eşleşmiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ أنها لا تتطابق لأي من مواد لويد |
Bu sonuçların hiçbiri kimlik etkiketleriyle eşleşmiyor. | Open Subtitles | ليس أي من هذه النتائج يطابق شعار التعريف. |
DNA'sı ne havlulardan aldığım DNA ile ne de kurbanın tırnaklarındaki DNA ile eşleşmiyor. | Open Subtitles | لم يطابق مع ما هو موجود لدينا على مناشف الحمام أو تحت أظافر الضحية. |
Örneğin aşırı su kaybı vakalarında frontal lob aslında kafatasından uzaklaşarak küçülüyor, alnın şişmesine sebep oluyor, bu da tansiyon baş ağrılarında ağrının bölgesiyle eşleşmiyor. | TED | على سبيل المثال، خلال صداع الجفاف، ينكمش الفص الجبهي في الواقع بعيدًا عن الجمجمة، مما يخلق تورّمًا في الجبهة لا يتطابق مع موقع الألم في صداع التوتر. |
Fişe göre ödeme ile kurbanın kredi kartları eşleşmiyor. | Open Subtitles | الإيصال لا يُطابق أيّاً من البطاقات في محفظة الضحيّة. |
Şeritler eşleşmiyor bile. Kıvrımlardaki dalgalanmalar tamamen farklı. | Open Subtitles | الإستدارة غير متطابقة والتموّج الخطي مختلف تماماً. |
Elimizde örnek var ama sistemdekilerle eşleşmiyor. | Open Subtitles | حصلوا على عينة و لكنها لا تطابق ما بالنظام |
Kan gruplarımız eşleşmiyor ve bunun farkında bile değildim. | Open Subtitles | فصيلة دمنا لم تتطابق ولا علم لديّ حتى ولدي كل تلك الأسماء المختلفة |
Hayır, hayır. Zamanları tam olarak eşleşmiyor. | Open Subtitles | لا، لا فأوقاتهما لا تتطابق تماماً |
- Çalıntı Crown Victoriaların hiçbiriyle eşleşmiyor. | Open Subtitles | لا تتطابق مع أي "كراون فيك" مسروقة تابعي |
Komutan bana gönderilen bu belgedeki ile deniz mayınlarının sayısı eşleşmiyor. | Open Subtitles | قائد الدفاع... هذه المستندات التي قُدّمت إليّ. عددُ الألغام البحرية لا تتطابق. |
DNA'n gerçek Charlotte Cross'un DNA'sıyla eşleşmiyor. | Open Subtitles | دليلك الوراثى لا يطابق الدليل الوراثى لشارلوت كروس الحقيقية |
Marchetti'nin adamı şehit profiliyle eşleşmiyor. | Open Subtitles | رجل " ماركيتي " لا يطابق مواصفات المجاهد |
Ses kasıtlı olarak bozulmuş ama John Kramer'ın sesiyle eşleşmiyor. | Open Subtitles | ولكن كان الصوت مشوهة عمداً (ولكنه لم يتطابق (جون كريمر |
- Ve arabasındaki halı lifleri Stephanie'den çıkanla eşleşmiyor. | Open Subtitles | - إذا كانوا التوفيق؟ - وجعل من سيارته لا يتطابق مع ألياف السجاد وجدنا على جسم ستيفاني. |
Kayıp ilanları listesindeki kimseyle eşleşmiyor. | Open Subtitles | لمْ يكن هناك شخص بقائمة الأشخاص المفقودين يُطابق أوصافها. |
Evet var ama bu numara kayıtlardaki hiçbir sosyal güvenlik numarasıyla eşleşmiyor. | Open Subtitles | لدينا رقم بالفعل، لكنّه لا يُطابق أيّ رقم ضمان إجتماعي موجود. |
El yazımı plakanız da eşleşmiyor. | Open Subtitles | اللوحات كتبت بخط يدك وهيَ ليست متطابقة. |
Uyuşturucu belki ama semptomların hiçbiri bilinen hastalıklarla eşleşmiyor. | Open Subtitles | ولكن لا تطابق مع اي من أعراض أي شىء رأوه سابقا |
İkinci parmak izi kurbanlarla eşleşmiyor. | Open Subtitles | المجموعة الثاني من البصمات لم تطابق اي من الضحايا |