"eşyasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • أغراضه
        
    • أغراضها
        
    • أغراضهم
        
    • سنلفها
        
    • اشيائه
        
    Çocukken herkesin sahip olduğu şu zavallı arkadaşınızı hatırlatıyor hani şu sadece arkadaşı bile olsanız, istediğiniz eşyasını ödünç alabileceğiniz. Open Subtitles ما يذكّركم بذلك الصديق المثير للشفقة في أيام الطفولة... الذي يسمح لكم بإستعارة أياً من أغراضه... فقط إذا أصبحت صديقه
    Onun bir kaç eşyasını alacağım ve düğünde sana verdiğim gerdanlığı alacağım. Open Subtitles أريد أن آخذ بعض أغراضه و أن آخذ عقد الزفاف
    Buraya sadece onun birkaç eşyasını almaya geldim bana aldırmayın. Open Subtitles لقد أتيت لأخذ ما تبقى من أغراضها إذا كنت لا تمانعين
    eşyasını almak isteyen? Open Subtitles هل من واحدة تريد استرجاع أغراضها ؟
    Herkes pılısını-pırtısını, eşyasını, valizini toplayıp evine gider. Open Subtitles و الجميع يحزمون أمتعتهم و أغراضهم و يعودون للمنزل
    Başkasının eşyasını kırıp ücretini ödeyemezsen, bu problem yaratır. Open Subtitles انها مشكلة كبيره , الاصطدام بالناس و تحطيم أغراضهم ؟
    - eşyasını topladım. Open Subtitles سنلفها.
    Ona, tüm eşyasını attığımı söyledi. Open Subtitles ‫قالت له بأنني ألقيت كل اشيائه ‫أمام المنزل
    ♪ Tamamdır, şimdi eşyasını çaldığım. insanların bize ulaşamayacağı sessiz ve güvenli bir odadayız. Open Subtitles حسناً، الآن نحنُ في غرفة هادئة وآمنة حيثُ لا أحد ممن سرقنا أغراضه يُمكنه الإمساكُ بنا.
    ve ona tüm değerli eşyasını da yanında getirmesini söyle. Open Subtitles وأبلغه أن يأتي حاملا كل أغراضه
    Herkes eşyasını alsın. Open Subtitles فليحضر كل شخص أغراضه
    Herkes kendi eşyasını yanında ister. Open Subtitles الجميع يحتاج أغراضه.
    Babası eşyasını almam için gönderdi. Open Subtitles نعم ، أرسلني والدها كي أحضر أغراضها
    Ayrıldık, yasal olarak boşandık, birkaç eşyasını almak için uğradı ve sonra... Open Subtitles لقد انفصلنا والطلاق كان نهائياً وجاءت لتأخذ بعض أغراضها وبعدها نحن...
    Onun bir kaç eşyasını al ben de onu arabaya götüreyim. Open Subtitles سآخذها للسيارة لتأتي ببعض أغراضها.
    Yalnızca onun eşyasını kısa bir süreliğine ödünç aldım. Open Subtitles لقد استعرت إحدى أغراضها السابقة
    Onların eşyasını aldınız ve suçsuz olduğunuzu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles ... وأنت إختطفت أغراضهم وتطالب بأنك برئ ؟
    ...Herkes eşyasını Catalina'dan geri almıştı O umursamıyordu Dini deneyiminin tam ortasındaydı. Open Subtitles ( الجميع استعادوا أغراضهم من ( كاتالينا لم تبالي كانت في منتصف تجربة دينية
    Stan Perkins'e kiraladığın bir ev ve adamın bayağı bir eşyasını kırmışsın. Open Subtitles (وانت تأجره لـ (ستان بيركنز .. وانت وقد قمت بتكسير الكثير من اشيائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more