Onu çağırıp PDA'ine tekrar girip yeni e-maili olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | سأتصل بها وسأدخل علي هاتفها المحمول مجدداً, لأري اذا كان لديها بريد إلكتروني جديد |
İşte, Caymanlar'daki özel bankacımın depozit olarak 100 bin doların hesabıma yattığını doğrulayan e-maili. | Open Subtitles | هذا بريد إلكتروني من حسابي الخاص في كايمان يُوضح أنه أودع فيه ١٠٠ ألف دولار |
Her neyse, e-maili babam okumadan sildim. | Open Subtitles | على أيّ حال، لقد حذفتُ البريد الإلكتروني قبل أن يقرأه أبي. |
Bu e-maili geçen sene Colosseum'un işe alım müdüründen almadınız mı? | Open Subtitles | هل تلقيت هذا البريد الإلكتروني من شعبة التجنيد العام الماضي؟ |
Ve Callahan' dan bu adama gelen bir e-maili takip ettik. | Open Subtitles | ولقد تعقّبنا بريداً إلكترونيا من(كالهان) إلي هذا الرجُل |
Ve bunlar e-maili yollarken tam olarak olmamasını istediğim şeylerdi. | Open Subtitles | و هذا بالضبط، ما لم أريده أن يحدث عندما أرسلت لك الإيميل |
- O e-maili görmem gerekiyor. | Open Subtitles | سأحتاج إلى مشاهدة تلك الرسالة الإلكترونية |
- Evet, bir "Sevgili Chloe" e-maili aldım. | Open Subtitles | (نعم ، حصلت بريد إلكتروني من (كلوي |
Bu e-maili yazmak çok zor. | Open Subtitles | يا إلهي من الصعب كتابة هذا البريد الإلكتروني |
Aynı e-maili kullanıyorum, nerede olduğunu söyle yeter. | Open Subtitles | لدي نفس البريد الإلكتروني فقط اسمحي لي أن أعرف أين |
Ona gönderdiğin e-maili gösterdi bana. | Open Subtitles | لقد عرض لي البريد الإلكتروني الذي قمت بإرساله له. |
O e-maili Bishop'a sen yazdın. | Open Subtitles | كتبتي البريد الإلكتروني إلى بيشوب |
Bir e-maili henüz işaretledik. | Open Subtitles | لقد إعترضت بريداً لهم. |
Başkan Yardımcısı, virüslü bir e-maili açacak kadar aptal olmaz. | Open Subtitles | لتفتح بريداً مشبوهاً. |
Bay Canning bu e-maili nereden buldu? | Open Subtitles | (من أين حصل السيد (كانينغ على هذا الإيميل ؟ |
e-maili göndermiş. | Open Subtitles | لقد أرسل الإيميل |
Şu e-maili takip ediyordum ama çok kuvvetli bir güç beni hackledi. | Open Subtitles | كنت أقوم بتتبع تلك الرسالة الإلكترونية لكن جهة ما قامت بمهاجمتي بقوة غاشمة |
e-maili okuduğumda Holly'le birlikteydim. Ben de okumasına izin verdim. | Open Subtitles | ،كنت مع (هولي) عندما تلقيت الرسالة الإلكترونية لذا سمحت لها بقرائتها |