"e-postalarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • بريده
        
    • البريد الإلكتروني
        
    • الإلكترونية
        
    • رسائله
        
    • الإيميلات
        
    • من بريدك
        
    • بريدها الإلكتروني
        
    Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. Open Subtitles يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده
    Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. Open Subtitles يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده
    Anladım. Bu kavgaları hatırlatan resimleri e-postalarına göndereceğiz. Open Subtitles لديّ فكرة ، سوف نرسل لهم الصور عبر البريد الإلكتروني لنذكرهم بجميع تلك الشجارات
    e-postalarına bakabilirsin, GPS haritaları vardır İnternet denilen.. Open Subtitles الهواتف الذكية تقرأ رسائل البريد الإلكتروني ، لديهم خرائط لتحديد المواقع ، أنها تصل إلى ساعة ذرية
    e-postalarına ulaştık. Open Subtitles نحن عِنْدَنا رسائلها البريدية الإلكترونية.
    Kurbanın e-postalarına bakarken bir başkasının, kendi e-postalarına bakmak için cesedi bulmanızdan 38 saat önce bilgisayarı kullandığını buldum. Open Subtitles عندما تحققت من رسائل الضحية وجدت أن أحد غيرها استعمل الكمبيوتر ليرى رسائله قبل 38 ساعة من اكتشاف الجثة
    Bunu gönderen her kimse, şirketin tüm e-postalarına erişime ihtiyaç duyacaktı. Open Subtitles سيحتاج إلى الوصول ليدخل إلى شركة الإيميلات
    - e-postalarına baksana. Open Subtitles -تأكدي من بريدك الإلكتروني
    Kızın cep telefonuna, e-postalarına, mesajlarına hatta mp3 listesine bile erişmiş. Open Subtitles لقد دخل إلي بريدها الإلكتروني و رسائِلها وهاتفها اللعنة، لقد دخل حتى إلى مُشغل الأغاني الخاص بها
    Bu yüzden mi onun e-postalarına gizlice giriyorsun. Open Subtitles لذلك انتي مخترقه بريده الالكتروني؟
    Voight'in telefonlarına, e-postalarına gittiği mekanlara anlayacağın her şeyini takip etmeni istiyorum. Open Subtitles بريده الإلكتروني، تحرّكاته، كل شيء
    Kirby dünden beri e-postalarına bakmamış. Open Subtitles يبدو أن (كيربي) لم يتفقد بريده الألكتروني
    Müzenin e-postalarına sızdım ve ileri gelenlerden rasgele birinin davetiyesini aldım. Open Subtitles لذا إخترقت البريد الإلكتروني للمتحف وإيجاد دعوة عشوائيّة لبعض الأشخاص
    Peki, e-postalarına nasıl son veriyor? Open Subtitles كيف يمكن توقيع البريد الإلكتروني الخاص بك؟
    Hükümetlerinin, burnunu vatandaşlarının e-postalarına sokmaması gerektiğini düşünüyorlar. Open Subtitles الناس الذي يظنون أن الحكومة ليس لديها الحق بدس أنوفهم في رسائل البريد الإلكتروني لمواطنيها
    Pasaport ve e-postalarına ulaşıyorum. Konferans yok ama, suça ilişkin fotoğrafları inceliyorum... ve bir bağlantı buldum. Open Subtitles أدخل على جوازات السفر والرسائل الإلكترونية لايوجد مؤتمرات، لكن أنظر على صور الجرائم،
    e-postalarına niye cevap yazmadım biliyor musun? Open Subtitles أتريد أن تعرف السبب في عدم ردّي على رسائلك الإلكترونية ؟
    Onun e-postalarına, telefonlarına yanıt vermeyin. Open Subtitles لا تردي على رسائله الإلكترونية أو تليفوناته
    e-postalarına göz attım. Yanlıştı biliyorum ama değdi. Open Subtitles راجعتُ رسائله الإليكترونيّة، أعلم، ولكن كان ذلك يستحقّ
    Sonra e-postalarına bakıp faturaları ödüyorsun. Open Subtitles ثم تراجعي الإيميلات و تسددي الفواتير
    Reklamcısı bize e-postalarına bakmamıza imkan kıldı, ama binlerce mesajı var. Open Subtitles سمح وكيلها لنا بالدخول إلي بريدها الإلكتروني ولكن هناك الآلاف من الرسائل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more