"ea" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيف
        
    • إيا
        
    • إياااا
        
    EA: Sheila'nın oğlu McKinley o masum insanlardan biri. TED إيف أبرامز: ابن شيلا، ماكينلي، هو واحد من هؤلاء الأبرياء.
    EA: Casey Vakfından Annie E.'ye göre babası hapiste olan gençlerin sayısı 1980 ve 2000 yılları arasında yüzde 500 arttı. TED إيف أبرامز: وفقاً لمؤسسة "آني إي كيسي". فإن نسبة الأطفال المسجون أباؤهم قد ارتفع إلى 500% ما بين عام 1980 و2000.
    EA: Amerika'da büyüyen genç bir siyahi insanın adaleti anlaması nasıl mümkün olabilir? TED إيف: كيف ينظر شاب أسود اليوم ترعرع بأمريكا إلى القضاء؟
    EA, yemek ailece sofrada yenir. Open Subtitles إيا نحن نأكل على الطاولة فقط كعائلة واحدة
    EA, beni oraya getirtme! Geri dön EA! Open Subtitles إيا لا تدعيني ألاحقك إلى هنالك إيا تعالي الآن
    EA, geç şu bilgisayarın başına ve ne yaptıysan düzelt. Open Subtitles إيا تعالي إلى هنا وأصلحي ما أفسدتيه
    EA! Open Subtitles إياااا
    EA: Kortney Williams ile "Unprisoned" hakkında konuştuğum sınıfta tanıştım. TED إيف أبرامز: قابلت كورتني ويليامز عندما ذهبت إلى صفها بالجامعة لنتحدث عن برنامج "انبريزوند."
    EA: Adalet sistemimizin orantısız şekilde beyaz olmayanları hedef alması nedeniyle Kortney gibi genç insanların bu konuyu bilmeleri doğal. TED إيف: بسبب الطريقة التي يتبعها نظامنا القضائي الجنائي في الاستهداف المفرط لغير البيض، ليس من الغريب أن يعرف شباب مثل كورتني عن هذا الأمر.
    (Kayıt) EA: Shraivell Brown "Hoods Up"taki başka bir koreograf ve dansçıydı. TED (تسجيل) إيف: كان شريفيل براون مصصم رقص وراقص آخر بمجموعة "هودز اب".
    EA: Seni neden tehdit olarak görsünler? TED إيف: لماذا قد يعتقدون فيك ذلك؟
    EA: Benim gibi görünen insanların yapabileceği en kolay ve rahat şey aldırmamak -- ceza hukuku sisteminin işlediğini varsaymak. TED إيف: بالنسبة لأشخاص يبدون مثلي، فإن أسهل الأمور وأبسطها هي التغاضي... لافتراض أن نظامنا القضائي الجنائي يعمل على ما يرام.
    EA: Zamir olarak "biz"i kullandım çünkü bu bizim ceza hukuku sistemimiz ve bizim çocuklarımız. TED إيف: لقد استعملت بمعرض كلامي الضمير "نحن" لأن الأمر متعلق بنظامنا القضائي الجنائي وبأطفالنا.
    EA: Hapiste olan masum insan sayısının yüzde 1 ila 4 arasında olduğu tahmin ediliyor. Çokmuş gibi gözükmeyebilir ama bu yaklaşık 87.000 insan demek: çoğu zaman on yıllar boyu işlemedikleri suçlar için hapsedilmiş anne, baba ve oğullar. TED إيف أبرامز: تتراوح التقديرات حول نسبة الأشخاص خلف القضبان بين 1 و4 بالمائة، وهي نسبة لا تبدو بالكبيرة، باستثناء أنها تشمل ما يقارب 87 ألف شخص: أمهات، آباء، أبناء محتجزون، عادة لعشرات السنين، لجرائم لم يرتكبوها.
    Bu benim. İsmim EA. Open Subtitles هذه أنا أنا أدعى إيا
    EA. Open Subtitles إيا
    EA, EA! Open Subtitles إيا إيااااا
    EA! Open Subtitles إيا
    EA. Open Subtitles إيا
    EA! Open Subtitles إيا
    EA! Open Subtitles إياااا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more