"eben" - Translation from Turkish to Arabic

    • ايبن
        
    • إيبين
        
    • إيبن
        
    • إبين
        
    • ممرضة التوليد
        
    • لايبن
        
    • أبين
        
    Eben'in yalan söylemediğinden emin olmak için kalıp gelini görmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا المكوث لرؤية العروس لنتأكد ان ايبن لا يكذب
    Senden nefret eden Eben'e iyi davranıp beni dışlamaktan söz ediyorsun. Open Subtitles ستكون طيبا مع ايبن الذى يكرهك و تتحدث عن اطلاق سراحى
    Eben, Birisi onların dikkatini çekebilirse, o zaman ofisine ulaşabiliriz miyiz? Open Subtitles إيبين ؟ هل يمكنك الوصول لقسم الشرطة إذا قام أحدنا بصرف انتباههم
    Eben Alexander'ın deneyimi derin ve hayat değiştiren bir deneyim oldu. Open Subtitles فريمان: كانت تجربة إيبين ألكسندر عميقة ومغيّرة في حياته
    Peki Eben bir melekse, neden cennette yaşamıyor? Open Subtitles ولكن إذا كان إيبن ملاك لماذا لم يذهب للجنة؟
    Ben sadece Blackwell'i biliyorum. Konseydekilerden biri Eben, o gün oradaydı. Open Subtitles واحدٌ من رجال المجلس (إبين) كانَ هناكَ ذلكَ اليوم
    Eben içerde. Senin evin olduğunu söylemesen iyi olur. Open Subtitles ايبن بالداخل الافضل الا تقولى له انه بيتك
    Simeon ve Peter cehenneme gitti. Eben onların izinde. Open Subtitles سيميون و بيتر ذهبا الى الجحيم و سيتبعهما ايبن
    Eben'den 1 0 kat güçlü ve 50 kat çetin. Open Subtitles كنت أقوى من ايبن عشر مرات و أقسى منه خمسون مرة
    Yapma, Eben. Seni mutlu edebilirim. Open Subtitles ليس عليك ان تفعل ذلك ايبن أستطيع أن أسعدك
    Eben'in canı cehenneme, yeni bir oğlum oldu. Open Subtitles فليذهب ايبن الى الجحيم لقد رزقت بابن جديد
    Tanrım, burası 10 derece daha soğuk olmalı. - Eben. Open Subtitles مؤكد أنها منخفضة عشرة درجات هنا - (ـ (إيبين ويلسون
    Eben Alexander 15 yıldır Harward Tıp okulunda beyin cerrahisi öğretiyor ve icra ediyor. Open Subtitles - بطريقة علمية؟ قام إيبين ألكسندر بتدريس جراحة الأعصاب وممارستها لمدة 15 عاماً في كلية هارفارد للطب
    Faye'in tek şansı eğer ona zarar vermeden biz Eben'i öldürürsek olur. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي لدي (فاي) هي أن نقتل (إيبين) قبل أن يؤذيها.
    - Değilim. "Ben Eben Adams, bilseniz iyi edersiniz" der gibi. Open Subtitles "أنا " إيبن آدامز سيكون أفضل إن لم تكن هو
    "Bence o biliyor, Eben" dediğinde oradaydım. Open Subtitles كان هناك حيث قالت لى "أعتقد أنه يعرف يا " إيبن
    Eben'i en son ne zaman gördün evlat? Open Subtitles متى كانت آخر مرة رايت فيها إيبن يا بني؟
    Eben iblisleri kullanamaz. O bir insan. Open Subtitles إبين) لا يمكنهُ إستخدام الشياطين) إنهُ بشري
    Eğer onu durdurmazsan Eben senin istediğin iblis gücüne sahip olacak. Open Subtitles إذا لم توقفهُ إبين) سيحصل على قوة الشيطان) التي أردتها
    Eben, Samuel'in dediği şeyi yapabilir mi? Open Subtitles هل يمكن لـ(إبين) فعل ما يقول سامويل) أنهُ يستطيعُ فعلهُ)
    Senin Eben olmak istediğimi söyledim. Open Subtitles حسناً، أنا طلبت منهم إذا بأمكتني أن أكون ممرضة التوليد.
    Tekrar evlendiyse, Eben'e zaten sahip olamayacağımız bir şey satmış oluruz. Open Subtitles اذا كان قد تزوج مرة اخرى قننا سنبيع لايبن شئ لن نحصل عليه
    Eben Dooley Jr., üç yil önce babasinin vefatinin ardindan magazayi miras olarak aldi ve o günden sonra, magazayi yerin dibine soktu. Open Subtitles ورث الابن (أبين دولي) مجمّع "ريجنسي" التجاري قبل ثلاث سنوات بعد وفاة والده ومنذ ذلك الحين تقريباً بدأ بأعمالٍ خفيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more