Gençler 26 yaşına kadar ebeveynin sigortasından faydalanabilir. | TED | يمكن للشباب البقاء ضمن تأمين الوالدين حتى بلوغ عمر 26. |
Bu, hiçbir ebeveynin tahammül edemeyeceği kadar yıkıcı olurdu, bu sebeple maskelendi. | TED | وسيَكونُ هذا مدمرًا جدًا لدرجة أن لا أحد من الوالدين سيكون قادرًا على تحمل ذلك، لذا فهو تمويه. |
Çünkü ebeveynin tepkisini görmek isteyeceklerini biliyoruz. | Open Subtitles | ليروا ردة فعل الأهل و للبحث عن علامات للشعور بالذنب |
Genellikle ebeveynin reddetmesiyle ya da utandırmasıyla başlar. | Open Subtitles | عادة تكون بسبب التعذيب والإهانة من أحد الأبوين |
Ve çocuklarımız için endişeleneceğiz çünkü bir ebeveynin görevi budur. | Open Subtitles | ويجب علينا ان نقلق حول اولادنا لان هذه وظيفه الاباء |
Bayanlar baylar, bu genci daha fazla itmek yerine sevgi dolu her ebeveynin yaptığını yapalım. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي بدلاً من دفع هذا الشاب بعيداً لنفعل ما قد يفعله أي أبوين محبين |
Ayrıca bence bir ebeveynin çocuğuna yardım etmesi de kötü değildir. | Open Subtitles | و هو بالتأكيد ليسَ سيئاً للأهل أن يساعدوا أولادهم. |
Her slayta ebeveynin istediği, huzurlu ve güzel şeylerin fotoğraflarını koyuyoruz. | Open Subtitles | وكل صورة، عبارة عن شيء مُسالم.. جميل.. أو أيّا ما يريده الوالدين. |
Tek ebeveynin. Teknedeki ölü adam babasıymış. | Open Subtitles | حسناً أحد الوالدين الرجل الميت من القارب هو والده |
İki sorumluluk sahibi ebeveynin çocuklarının neden küvette uyuduğunu açıklayacak bir hikayeniz var mı? | Open Subtitles | لايغطي أي قصة تلفيقية توضح مسؤولية الوالدين الذين سمحو لأبنهم النوم في حوض .. ؟ |
Bir hayvanın ölümü, ebeveynin ölümünü kabullenmeyi kolaylaştırır. | Open Subtitles | موت الحيوان الأليف يجعل الأمر أسهل في تقبل موت أحد الوالدين |
ebeveynin yaşlanmasını izlemenin verdiği acı iki taraf için de kolay değildir. | Open Subtitles | ألم مشاهدة تقدم سن الوالدين على خلاف أي شيء آخر. |
Dört ebeveynin var ve hiç biri ağzını kapatmanı söylemediler mi? | Open Subtitles | لديك من الأهل أربعة ولم يعلّمكِ أحدٌ منهم أن تغطّي فمك حين تسعلين |
Kaç tane evli insanın, kaç tane ebeveynin senin kadar kendini boş hissettiğine dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ أدنى فكرة كم عدد المتزوجين أو من الأهل يشعرون بالفراغ تماماً كما تشعرين؟ |
Mesela, bir ebeveynin çocuğuna verdiği ceza. | Open Subtitles | عندما يقوم الأهل بضرب الطفل فإننا نعرف القليل جداً |
Ama ebeveyn oryantasyonunda iki ebeveynin de bulunması lazım. | Open Subtitles | لكننا حقاً نحتاج الأبوين معا للمقابلة |
Yapılabilmesi için iki ebeveynin de kanlarını vermesi gerekiyor. | Open Subtitles | تتطلب من الأبوين أن يعطيانكِ دمهم |
Sadece her ebeveynin istediğini istiyorum. Çocuklarımın eve sağ salim dönmesini. | Open Subtitles | انا اريد فقط كل ما يتمناه الاباء أريد ابنائى ان يعودا الى البيت امنين |
Bir ebeveynin, çocuğuna zarar vereceğine inanmıyorlar. | Open Subtitles | انا اعنى انهم لا يصدقون ان الاباء قد ياذون اطفالهم |
İki esmer ebeveynin sarışın kızı. | Open Subtitles | فتاة شقراء من أبوين داكنيّ الشعر |
Bu bir ebeveynin en kötü kabusudur! | Open Subtitles | -هذا أسوأ كابوس لأي أبوين |
Bir ebeveynin yüzleşmek zorunda kaldığı en zor şeylerden biri evladını kaybetmektir. | Open Subtitles | أحد أصعب الأشياء للأهل أن يفقدوا ابناً |
Aslında, bu çoğu ebeveynin sunduğu şey olabilir, bizim çabaladığımız ve sunduğumuz şeyin tersine. | TED | حقيقة , ربما هذا ما يقدمه الكثير من الآباء وعكس هذا , هوا ما نحاول أن نقدمه |