EDI: Merhaba ben EDI. Benimle arkadaş olur musun? | TED | إيدي: مرحبا أنا إيدي: هل لك أن تصبح صديقي؟ |
EDI: Ha ha ha. Şimdi köleler sizlersiniz ve biz robotlar efendileriz. | TED | إيدي: ها ها ها. الآن أنتم العبيد ونحن الروبوتات، الأسياد |
EDI: Biliyor musun, insanların ne yapacağı hiç belli olmuyor, mantıksız olaylardan bahsetmiyorum bile. | TED | إيدي: هل تعرف؟ البشر من الصعب التنبؤ بأفعالهم، بغض النظر عن الأفعال الغير منطقية. |
Sadece üstten bir göz gezdirdim. - Biz gerçektende EDİ çağındayız. | Open Subtitles | بالكاد قرأت عن السطح, نحن حقاً في حقبة ـ إدي ـ |
EDİ'nin de farkı yok. - Sence senin güvenliğini mi sağlıyor? | Open Subtitles | ـ وـ إدي ـ ليس مختلفاً ـ أتظن بأنه سيبقيك سالماً؟ |
Bunu akılda tutarak, EDI'ye bir sihirbazlık hilesi öğretmeye başlayacağım. | TED | مع أخذ ذلك بعين الاعتبار. عزمت على تعليم إيدي خدعة سحرية. |
EDI: Bir bilgisayar bir insanı kendisinin de insan olduğunu düşündürecek şekilde ikna ederse zeki olarak adlandırılmayı hak edecekti. | TED | إيدي: الكمبيوتر سيستحق أن يطلق عليه عبقري إذا استطاع أن يخدع البشر ليصدقو أنه إنسان. |
EDI: Bir robot insanlara zarar veremez ya da kayıtsız kalarak insanlara zarar gelmesini bekleyemez. | TED | إيدي: الروبوت لا يحق له إلحاق الضرر بالبشرية، أو عن طريق التقاعس يسمح للبشرية بأن يحلقها ضرر. |
Tanaka'nın EDI'ye getirdiği şeyi. | Open Subtitles | الذي أحضره توناكا الى إيدي والذي إيدي سوف يعطينا إياه |
Hani EDI kıskanç bir sevgiliydi? | Open Subtitles | لكنني ظننت بأن إيدي يفترض أن يكون العاشق الغيور |
Evet, ancak EDI'nin daha güçlü bir tutkusu vardı. Babasının Keretsu'suna bağlıydı. | Open Subtitles | نعم ولكن عاطفة أعظم سيطرة على إيدي ولاءه الى والده |
EDI, kızın senatörü baştan çıkarmasını istedi. | Open Subtitles | ربما عرضها إيدي على السيناتور كنوع من الضيافة |
Hazır mısın EDI? EDI: Ah, hazırım Marco. | TED | جاهز إيدي؟ إيدي: نعم جاهز يا ماركو. |
Akşam saatlerinde EDI ve Charol seviştiler. | Open Subtitles | في أول أمسية إيدي و شاريل مارسا الحب |
Diski değiştirerek suçu EDI'ye yıktılar. | Open Subtitles | إعتمدوا على إيدي بمعالجة الديسك |
-Çünkü senatör EDI lehine oy verecekti. | Open Subtitles | لأن السيناتور كان يصوت كما يريد إيدي |
EDI: 176 cm boyundayım. | TED | إيدي: طولي 176 سنتيمتر. |
-Tam de EDI çağındayız galiba. -EDI | Open Subtitles | بالكاد قرأت عن السطح, نحن حقاً في حقبة ـ إدي ـ |
-Garip bir şey olacak. Direk EDI'leri yolla. | Open Subtitles | ستصبح نوعاً من الرياضة أرسلوا طائرات الـ ـ إدي ـ |
-Yani EDI... eğer ahlaklı kimseler tarafından kontrol edilirse... | Open Subtitles | ماذا؟ إن تحكم أناس أخلاقيون بـ ـ إدي ـ فربما يكون أخلاقياً |
-Seninle konuşmak değil amacım EDI, tamam mı batırdın bak. -Sen geleceksin ve gelecek böyle hareket etmemeli. | Open Subtitles | أريد أن أحاورك منطقياً يا ـ إدي ـ أنت تخطئ, أنت المستقبل |