"edebilirsek" - Translation from Turkish to Arabic

    • استطعنا
        
    • أمكننا
        
    • تمكنا
        
    • أستطعنا
        
    • كنا نستطيع
        
    • وإذا فعلنا
        
    • إن إستطعنا
        
    Eğer frekansını tespit edebilirsek, Kusari'yi hekleyip, devre dışı bırakabiliriz. Open Subtitles اذا استطعنا ايجاد ترددة، يمكننا .اختراق فيروس كاساري والغاء تفعيلة
    Eğer bunu başarabilirsek, Hollywood'u taklit edebilirsek, doğrusu 3B üretime çözüm bulabilirdik. TED لذلك لو استطعنا سحب هذا الشئ خارجا، بشكل يحاكي هوليوود، فأنه يمكننا في الحقيقه نباشر التصنيع ثلاثي الأبعاد.
    Çabalarımızı yoğunlaştırabilirsek, kaynakları seferber edebilirsek, siyasi iradeyi harekete geçirebilirsek değişim mümkün. TED فإذا استطعنا تركيز جهودنا، على تجميع المصادر اللازمة، وتحفيز الإرادة السياسية، ستصبح خطوة التغيير ممكنة.
    Sadece eğer kanamayı kontrol edebilirsek. Şurayı, ben kestikçe yak. Open Subtitles فقط لو أمكننا التحكم بالنزيف اكوي كلما أنتهي من نزيف
    Eğer bu aygıtın teknolojisini analiz edebilirsek, bu savaşçılara karşı kullanılabilecek bir silah yapmamız mümkün olabilir. Open Subtitles إذا أمكننا تحليل التقنيه لهذا الجهاز من المحتمل أنه يمكن تعديل سلاح نستخدمه ضد هذا المحارب
    Bunu deşifre edebilirsek, mesaj göndermek için 19 dakikamız var. Open Subtitles لدينا 19 دقيقة قبل أن نرسل هذه الرسالة للطباعة لو أننا تمكنا من كسر شيفرتها
    Eğer numarayı ATM'ye kadar takip edebilirsek kurbanımızı bulabiliriz. Open Subtitles إذا أستطعنا تعقب الأرقام الى الصراف الآلي قد نستطيع إيجاد الضحية
    En azından malları iade edebilirsek borç batağına düşmeyiz. Open Subtitles على الاقل اذا كنا نستطيع ارجاع البضائع فنحن لن نترك مع تلك الديون الرهيبة
    Ve eğer biz hayal edebilirsek, o zaman bunun için çalışacak enerjimiz ve dayanma gücümüz olacaktır. TED و إذا استطعنا تخيل ذلك، عندها سنمتلك الطاقة وقوة الاحتمال اللازمة للعمل على تطور هذا.
    Ya diyabetten veya hipertansiyondan muzdarip insanlara gerçekten yardım edebilirsek? TED ماذا لو استطعنا حقًا مساعدة الناس الذين يعانون من السكري أو ارتفاع ضغط الدم؟
    Eğer elektriği şehrin koridorlarındaki kanallardan doğru şekilde kanalize edebilirsek ...kalkana güç verebiliriz. Open Subtitles ربما اذا استطعنا تحويل الكهرباء بشكل صحيح الي القنوات التي تخترق ممرات المدينة فسنكون قادرون علي تشغيل الدرع بشكل مؤقت
    Halen zaman var. Devam edebilirsek, kazanacagız. Open Subtitles مازال هناك وقت، لو استطعنا الاستمرار فسننتصر.
    Ama eğer bir hayaletin kayıp kişi davasını çözmede bize gerçekten yardım ettiğini ispat edebilirsek... Open Subtitles لكن إذا استطعنا اثبات أن شبح ساعد في حل قضية شخص مفقود
    Bu yüzden bunların okulda bulundukları yerleri tespit edebilirsek... Open Subtitles لذا أعتقد لو استطعنا تحديد بعضاَ منها في المدرسة
    Bizimle Washington'a kadar gelmeniz için sizi ikna edebilirsek... Open Subtitles إذا استطعنا إقناع بكم للانضمام الينا كما بعيدة مثل واشنطن
    Eğer muhabereyi yeniden tesis edebilirsek onarım yapmalarına yardım edebilirsiniz. Open Subtitles لكن يمكنك مساعدتهم لإجراء الإصلاحات إذا أمكننا إستعادة الإتصالات
    Eğer yüklerine temas edebilirsek belki zincirleme bir tepkime oluşturabiliriz. Open Subtitles وإذا أمكننا ربط شحنتهم ربما نصنع تفاعلاً متسلسلاً
    Üzerinde dans edilen mezarları tespit edebilirsek bu insanlar hakkında biraz fikir sahibi oluruz. Open Subtitles اذا تمكنا من التعرف على هوايات اصحاب القبور التي رقصتم عليها , حينها نحصل على بعض الافكار عن من كان هؤلاء
    Kimliğini tespit edebilirsek ailesinden birini bankaya getirip bu adamı mantıklı davranmaya ikna edebiliriz. Open Subtitles إن تمكنا من تحديد هويّة الرجل المسلّح , فربما نتمكّن من إحضار أحد أفراد عائلته إلى المصرف ليحاول إقناعه بالعدول عن رأيه
    Ancak Le Havre'daki liman müdürünü elde edebilirsek Saint Germain'in ambarını ve envanterini imha edip Patagonya'daki gibi yapabiliriz. Open Subtitles لكن لو أستطعنا الوصول للميناء الرئيسي في لو هافر لندمر مستودع سانت جيرمان ومخزنه كما فعل في باتغونيا...
    Assange'ın ellerini kana buladığını iddia edebilirsek bu işi tersine çevirebiliriz. Open Subtitles إن كنا نستطيع الإدعاء بأن ذلك القاتل يملك دماً على يداه نستطيع أن نقلب هذا الامر
    Bir şeyler yap. Bahane dinlemekten yoruldum artık. Görüntülerden birisini tespit edebilirsek belki şansımız dönebilir. Open Subtitles أحصل على لقطات الفيديو، فقد سئمتُ سماع أعذارهم إن إستطعنا تحديد هويّة شخص من الحشود، فلربما يحالفنا الحظ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more