"edemeyeceksin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن تكوني قادرة
        
    • لن تتمكن
        
    • لن تتمكني
        
    • لن يمكنك
        
    Dansı sevdiğini yeni öğrendim. Dans edemeyeceksin. Open Subtitles أنت تحبين الرقص و لن تكوني قادرة على الرقص
    Teste başladığımızda en azından bir saat hareket edemeyeceksin. Open Subtitles حالما نبدأ الاختبار، لن تكوني قادرة على الحركة لساعةٍ على الأقلّ
    Teste başladığımızda en azından bir saat hareket edemeyeceksin. Open Subtitles حالما نبدأ الاختبار، لن تكوني قادرة على الحركة لساعةٍ على الأقلّ
    Entelektüel kibrime dokunarak... beni ikna edemeyeceksin. Open Subtitles لن تتمكن من إقناعي بمحاولة إثارة غروري الفكري
    Beni kontrol edemezsin. Ve asla da edemeyeceksin. Open Subtitles لا يمكنكِ التحكم بيّ لن تتمكن من هذا أبداً
    Eskisi gibi her şeyi kontrol edemeyeceksin. Open Subtitles لأنه بمجرد إنجاب الطفل لن تعودي كما كنت لن تتمكني من التحكم بكل شئ
    Benim varlığım ebediyen peşinde olacak. Beni asla yok edemeyeceksin! Open Subtitles نجاتي ستعذّبكِ أبد الدهر، لن تتمكني من تدميري أبدًا!
    Eğer ev fiyatları artmazsa, bunu yeniden finanse edemeyeceksin. Open Subtitles إذا لم ترتفع الأسعار لن يمكنك إعادة التمويل
    Çok kötü. Bu şeyle kendini tatmin edemeyeceksin. Open Subtitles من المؤسف أنكِ لن تكوني قادرة على خداع نفسك بهذا الشيء
    Eğer suç ortağı diye damgalanırsan, hastalarına yardım edemeyeceksin. Open Subtitles لن تكوني قادرة على مساعدتهم إذا تم تسميتك كمشاركة في المؤامرة
    - Dans edemeyeceksin. Open Subtitles لن تكوني قادرة على الرقص
    Diğer yandan öteki seçeneği uygular ve yanılırsan kesinlikle telafi edemeyeceksin. Open Subtitles من ناحية أخرى, إن اتخذت قراراً وكنت مخطئاً لن تتمكن مطلقاً من التراجع عنه
    Hayır! - Doktoraya devam edemeyeceksin. Open Subtitles لا ، لا أنت لن تتمكن من الإستمرار في هذا البرنامج
    Bu doğru. Bensiz hareket edemeyeceksin. Open Subtitles هذا صحيح، بدوني لن تتمكن من الحركه
    Böyle giderse bir daha asla dans edemeyeceksin. Open Subtitles و بإمكاني التأكيد بأنك لن تتمكن من الرقص مرة أخرى...
    Los Angeles'ı bu gece terk edemeyeceksin anlaşılan. Fırtına sona erene kadar neden burada bizimle kalmıyorsun? Open Subtitles لن تتمكني من مغادرة (لوس أنجيلوس) الليلة، لما لا تبقين وتجلسين معنا حتى تنتهي العاصفة؟
    Onları ikna edemeyeceksin. Open Subtitles لن يمكنك إقناعهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more