"edemiyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يستطيعون
        
    • لا يمكنهم
        
    • أنهم لا
        
    • ألا يمكنهم
        
    Adam gibi hakaret bile edemiyorlar artık. Open Subtitles وصلوا لدرجة أنهم لا يستطيعون إهانتك وجها لوجه
    Bana Kolipoki diyorlar, çünkü Groberg'i telaffuz edemiyorlar. Open Subtitles ينادونني ب كوليبوكي لأنهم لا يستطيعون لفظ كلمة كروبيرك
    Kahretsin! Bu beyaz çocuklar kavga edemiyorlar. Open Subtitles اللعنة , هؤلاء الرجال البيض لا يستطيعون القتال
    İyi insanlar, kendi suçları olmamasına rağmen bunu kontrol edemiyorlar. Open Subtitles أناسطيبون،لم يكنخيارهم, لا يمكنهم التحكم بها
    Beyazlar bu ülkenin bitmez tükenmez bolluğunu siyahilerle paylaşma fikrine tahammül edemiyorlar. Open Subtitles أصحاب البشرة البيضاء لا يمكنهم احتمال فكرة مشاركة هذه البلاد بلا قوانين مع الزنوج
    Burayı bırakamıyorlar ve devam edemiyorlar. Open Subtitles لا يمكنهم الإستسلام ولا يمكنهم المضي قدمًا
    Buna her ne halt sebep oluyorsa tamir edemiyorlar mı hemen? Open Subtitles ألا يمكنهم إصلاح ما يسبّب ذلك فحسب؟
    Elçilikten yardım talep ettim, yardım edemiyorlar. Open Subtitles طلبت المساعدة من السفارة، ولكنهم لا يستطيعون المساعدة.
    Ama bakmadan da edemiyorlar, değil mi? Open Subtitles لكنهم لا يستطيعون التوقف عن النظر، أليسَ كذلك؟
    Hepsini ele geçirmiş onun izni olmadan hareket edemiyorlar. Open Subtitles انه يحركهم باشارة منه هم لا يستطيعون التحرك من دون اذنه
    Dışarıda düzgün ya da insancıl bir şey başlayınca tahammül edemiyorlar. Open Subtitles في أي وقت يبدأ شيء ,لائق أو إنسانيّ هناك لا يستطيعون تحمله
    Beni kontrol edemiyorlar. Bu yüzden de benden korkuyorlar. Open Subtitles أنهم لا يستطيعون السيطرة علي هذا السبب في انهم يخافون مني
    Senin gibi insanlar Amerika'nın ne istediğini hayal bile edemiyorlar. Open Subtitles أترين؟ ، الناس مثلكِ لا يمكنهم حتي أن يتخيلوا ما يريده الأمريكان حقاً
    Gerçek olduğunu hayal edemiyorlar. Open Subtitles لا يمكنهم تصور أن هذا قد يكون واقعياً
    Kendilerini kontrol edemiyorlar. Ucube diyorlar! Open Subtitles لا يمكنهم السيطرة على أنفسهم، مجنون
    Sorun da o. Bağlantıyı teyit edemiyorlar. Open Subtitles ذلك هو المغزى، لا يمكنهم إثبات العلاقة
    Uçağı kontrol edemiyorlar. Open Subtitles لا يمكنهم التحكم بالطائرة.
    Mal varlığını iyi idare edemiyorlar. Open Subtitles أنهم لا يديرون ممتلكاتك بشكل جيد حقيقةً.
    Seni tedavi edemiyorlar mı? Open Subtitles ألا يمكنهم معالجتك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more