"edilebilir" - Translation from Turkish to Arabic

    • قابل
        
    • يمكن
        
    • يُمكن
        
    • قابلٌ
        
    • قابلية
        
    • مقبولة
        
    • يسهل
        
    • المقبول
        
    • قابلاً
        
    • قابلين
        
    • المقبولة
        
    • التي بإمكاننا
        
    • الزلازل
        
    • الإنقياد
        
    • بأفعاله
        
    Umuyoruz ki bir gün, acılarını azaltıp yaşamlarını uzatabiliriz. Pankreas kanserini tamamen tedavi edilebilir bir hastalık hâline getirebiliriz. TED آملين الوصول لليوم الذي نكون قادرين على تخفيف آلامهم، و تمديد حياتهم وربما جعل سرطان البنكرياس مرضا قابل للشفاء.
    Ve şimdi bunların 14'ü tedavi edilebilir, 2'si de aslında iyileştirilebilir. TED و الان يوجد 14 مرضا قابل للعلاج في الحقيقة إثنان منهم قابلين للعلاج
    Mevcut konu ne olursa olsun, amaç yönelimci ve kaçınmacı olarak ifade edilebilir. TED بغض النظر عن الموضوع المطروح، هناك نية يمكن أن تصاغ في التنمية والوقاية.
    Ve depresyon tedavi edilebilir. Bu konuda bir şeyler yapmalıyız. TED والإكتئاب يمكن علاجه. نحن نحتاج لأن نفعل شيء حيال ذلك.
    Şaşırtıcı bir şekilde, benim için en önemli olan çocuklar, eğitimlerinin sahipliğini ellerine almaya teşvik edilebilir. TED حسنأ، من المثير للدهشة أنه ما كان اكثر أهمية بالنسبة لي هو: أنه يمكن أن يُمكن الأطفال من الحصول على ملكية تعليمهم.
    Haklıysak, kesinlikle tedavi edilebilir. Open Subtitles إن كنّا محقّين، فهذا قابلٌ للعلاجِ حتماً
    Demek istediğim şu ki bütün bunlar iyi haberler. Çünkü tahmin edilebilir bir şey bana göre dizayn da edilebilir. TED ولكن النقطة هى، هذه كلها أخبار جيدة. لأن عندما يكون هناك شئ متوقع، إنه ما أسميه قابل للتصميم.
    Güneşin bir dahaki Salı'ya söneceğini iddia eden her uçuğun test edilebilir bir tahmini vardır. TED أي مهووس يدعي أن الشمس ستخرج خارجاً في يوم الثلاثاء وقد حصل على تنبؤ قابل للإختبار
    Aslında onlar, yaşayan en büyük şeytanı bulana kadar dolaşacaklar hayal edilebilir, dönüşmüş insanı. Open Subtitles بإفتراض يتجوّلون أحلام الحياة حتى يجدوا أكثر الشر غير قابل للتخيل الإنساني
    Ama sorun iade edilebilir olmayışı. Open Subtitles إنّ المشكلة الوحيدة، هو غير قابل للإرجاع.
    Eğer hızlı hareket edersek tamir edilebilir, tamam? Open Subtitles هذا قابل للتعديل إذا تحركنا سريعا، موافق؟
    Birçok şey olabilir. Bazısı tedavi edilebilir. Bazıları ise daha ciddi. Open Subtitles قد تكون عدة أشياء بعضها قابل للعلاج و أخرى خطيرة
    Dahası, herhangi fiziksel süreç, sadece fizik kuralları tarafından kısıtlanır ve bu tür bir bilgi tarafından kontrol edilebilir. TED وأكثر من ذلك، فإن أي عملية مادية يمكن أن تخضع لنوع من المعرفة، فإنها تُحكَم فقط بموجب قوانين الفيزياء.
    Riskteki değişiklikler, göreceli ya da mutlak terimlerle ifade edilebilir. TED يمكن التعبير عن التغييرات في المخاطر بشكل نسبي أو مؤكّد.
    Yine de fikir iyi. Soğukta bir şeyler muhafaza edilebilir. Open Subtitles هى ما زالت فكرة جيدة البرودة يمكن أن تحفظ الأشياء
    Hastalığa intrtekal kök hücre tedavisi ile müdahale edilebilir. Open Subtitles المرض يُمكن علاجه بواسطة عملية زرع للخلايا الجذعية.
    Avrupa'da ki bir savaş sadece kontrol edilebilir olmayacaktır kazanılması da olasıdır. Open Subtitles الحرب في أوروبا ليس فقط يُمكن احتواءها إنَّما يُمكن الفوز بها
    Çünkü epilepsi tedavi edilebilir. Görünüşe bakılırsa elinde meşale olan adamları vurduk. Open Subtitles لأنّ الصرع قابلٌ للعلاج يبدو أنّنا أردينا الرجال حاملي المشاعل
    Bu onu daha tahmin edilebilir kılıyor ama bir saniye için bile onu yakalamanın kolay olacağını düşünmeyin. Open Subtitles انه معتد متحفز جنسيا هذا يجعله اكثر قابلية للتنبؤ بتحركاته ولكن لا تظنوا للحظة
    İkimizi de,kabul edilebilir kayıplarla burdan çıkarabilecek bir senaryom var. Open Subtitles اعتقد اني اعرف طريقة خروجنا من هنا مع خسائر مقبولة
    Yani Sen kendini önceden tahmin edilebilir biri olarak düşünmüyorsun? Open Subtitles أنت لا تعتقد بأنك من النوع الذي يسهل التنبؤ به؟
    Bu akıllı Hristiyanlar için kabul edilebilir bir şey değil, ve bizler bunu onaylamak zorundayız. TED ليس هذا بالأمر المقبول لدى المسيحيين الأذكياء, وينبغي أن نعترف بذلك.
    Hastalıkla savaşmanın yolu tedavi etmek değil, hâlâ tedavi edilebilir durumdayken onu teşhis etmektir. Open Subtitles انت لا تحارب المرض بعلاجه انت تحارب المرض بإكتشافه بينما ما يزال قابلاً للعلاج
    Kabul edilebilir tek sonuç tütün şirketlerinin işletmelerini kapatması olur. TED النتيجة الوحيدة المقبولة ستكمن في إيقاف شركات التبغ عملها الأساسي.
    163.2)\fscx148\fscy39}m 0 0 l 436 0 436 400 0 400 124.133)}An İtibarı İle İfşa edilebilir Bilgiler Open Subtitles :المعلومات التي بإمكاننا تشاركها لغاية الآن
    Depremden, kasıragadan veya volkanik patlamalardan farklı olarak asteroid etkileri tam olarak tahmin edilebilir ve engellenebilir. TED على عكس الزلازل والأعاصير أو الانفجارات البركانية، يمكن توقع تأثير الكويكب على وجه الدقة ويمكن ردعه.
    Burada 99 mahkumumuz var. Küçük, daha idare edilebilir gruplara böldük. Open Subtitles لدينا 99 سجينًا هنا، قسمناهم لمجموعات صغيرة وسهلة الإنقياد
    Orta sınıftan güvenilir, kabul edilebilir ve tahmin edilebilir. Open Subtitles يمكن الإعتماد عليه، لطيف المعشر، يمكن التنبأ بأفعاله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more