Tamam, annen için kuzu yününden battaniye aldım. Edinburgh malı. | Open Subtitles | حسنا , جلبت لأمك صوف حملان مصنوعة يدوياً في أدنبرة |
Ve şimdi de Edinburgh'da. Yves Rossy. | TED | برونو جياساني: وهو الآن في أدنبرة. إيف روسي. |
Edinburgh'de İskoç soylularının konseyi toplandı. | Open Subtitles | الأن فى أدنبرة حيث إجتمع مجلس نبلاء إسكتلندا. |
Tahminim şu ki, İskoçlar 2018 yılında bağımsızlık için oy verirlerse, Londra hükûmeti Edinburgh'u yakıp kül etmek için kuzeye bir ordu göndermeyecek. | TED | توقعي أنه في عام 2018 سيصوت الأسكتلنديين للاستقلال فإن حكومة لندن لن تقوم بإرسال أي جيش للشمال لأحراق أدنبره. |
Edinburgh Dükü, İngiltere Kraliçesinin memeleri kadar İskoçyalı yani! | Open Subtitles | دوق أدنبره, واسكتلنديٌ أصيل كأسكتلندية أثداء ملكة إنجلترا |
Bu sayede ne elde ettiğimize bakalım Biri Edinburgh'da, diğeri Entebbe'de iki programcı birbirlerinden hiç haberleri yokken, aynı yazılımın | TED | هذا له النتائج التاليه: مبرمج من ادنبره ومبرمج اخر من إنتيبي يمكننهم ان يحصلوا على نفس النسخه من نفس الجزء من البرنامج |
Edinburgh'da, mezarlar kendiliğinden açılarak atalarımızın ruhları kalkmış ve atletizm müsabakaları yapmışlar. | Open Subtitles | وفي ادنبره, فُتِحت القبور وبُعث آباؤنا من قبورهم قياماً فأخذوا يتسابقون في الجري |
Edinburgh'da İskoç soylularının konseyi toplandı. | Open Subtitles | الآن في أدنبرة جمع المجلس لنبلاء الإسكوتلنديين |
Ve bu sonradan görme benim York'a varmamı beklerken benim güçlerim onun arkasından dolanıp Edinburgh'e ulaşmış olacak. | Open Subtitles | وبينما ينتظر هذا المبتدئ وصولي في يورك ستكون قد وصلت قواتي أدنبرة خلفه |
Edinburgh kalesinde £50,000 aldım. | Open Subtitles | أخذت 50 ألف كدفعة أولى لشراء قلعة أدنبرة. |
Edinburgh'da bir davada danışmanlık yapmıştım. Sakalım vardı. | Open Subtitles | ــ لقد استشرت في قضية في أدنبرة ــ كانت لدي لحية ؟ |
Poirot'ya, sizi Edinburgh'dan tanıyıp tanımadığınızı sormuştunuz. | Open Subtitles | ألق التحية على بوارو و اسأله إن كان يتذكرك من أدنبرة |
Edinburgh Üniversitesi Adli tıp bölümünden onur derecesiyle mezun oldum. | Open Subtitles | تخرجت مع مرتبة الشرف الأولى من صفي من الطب الشرعي في، اه، و جامعة أدنبرة. |
İşte Edinburgh'un hemen dışındaki küçük Penicuik kasabasında, tüm hızıyla devam eden bir danışma töreninin fotoğrafı, Penicuik çocuklarını, yel değirmeni şeklinin yanmasını kutlarken görebilirsiniz. | TED | هنا صورة لتطبيق مجتمعي بكامل قوته المدينة الصغيرة بنيكوك خارج حدود أدنبرة وتستطيع رؤية أطفال بنيكوك يحتفلون بإحتراق ما يمثل طاحونة هوائية |
Sonra Edinburgh'a geri döndüm. | TED | ومن ثم ذهبت مرة أخرى إلى أدنبرة. |
Yazın Edinburgh'da eğrinin altındaki alan oldukça iyidir. Ama Edinburgh'da kışın serbest kalabilen NO miktarı yok gibi, çok az miktarda. | TED | أدنبرة في الصيف، المنطقة أسفل المنحنى جيده جداً، ولكن أدنبرة في فصل الشتاء، كمية اكسيد النتريك التي يمكن إطلاقها هي قريبة من لاشيء, كميات صغيرة. |
Ari'yle birlikte Edinburgh Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi'nde araştırma asistanıymışlar. | Open Subtitles | كان مساعد آري في بحث تخرجه في مركز أدنبره للأمراض المعدية |
Siz Edinburgh'da, akıl sağlığı konusunda tanıklık yaparken mahkeme katibi uzmanlık alanlarınızı okumuştu. | Open Subtitles | عندما أخذت إلى منصة الشهود في أدنبره للكلام حول العقل وكاتب المحكمة قرأ مؤهلاتك |
Edinburgh'da rahat bir pansiyona yerleştirildim ve 17 yaşıma gelene kadar orada kaldım. | Open Subtitles | و قد وضعت فى ماوى مريح .. مؤسسه فى ادنبره |
Mallard lokomotifi Londra Edinburgh arası yıllarca çalıştı. | Open Subtitles | لقد هرب ميرالد من لندن الى ادنبره قبل عقد من الزمان ادنبره : عاصمة اسـكتلندا في عام 1938 |