Sanmıyorum. O, Edmund Hillary'nin Everest'e tırmanmasına yardım etti. | Open Subtitles | أشك في ذلك تينزينج نورجاي هو الذي ساعد إدموند هيلاري بتسلق قمة أفيريست |
Sör Edmund Hillary'nin Güney Kutbu'nda birşeyler planladığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت السيد إدموند هيلاري |
Sör Edmund Hillary'nin eşi için iç çamaşırı almasında yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خطأ في شراء السّير (إدموند هيلاري) الملابس الداخلية لزوجته |
Sir Edmund Hillary'nin Everest'in o yumuşak doruğuna... sapladığı bayrağını bulmak için almış olabileceğini önemsemediği gibi. | Open Subtitles | (فقط لإيجاد السيد (إدموند هيلاري متربعاً على القمة |