Albay Eichmann bu toplantının özel bir özetini hazırlayacak. | Open Subtitles | الكولونيل ايخمان ستعد نسخة منفصلة من هذا الاجتماع. |
Albay Eichmann, toplantının yazılı kayıtlarını dikkatlice düzeltti. | Open Subtitles | كول. قام ايخمان بتحرير دقيق للسجل الخطيء للمؤتمر. |
"Önemsiz ve boş bir hayata sahip Adolf Eichmann'ı rüzgâr, tarihin sayfalarına kattı." | Open Subtitles | من حياته الرتيبة, والخالية من المعنى" "والتي ليس لها قيمة "تعصف الرياح بأدولف ايخمان إلى التاريخ" |
Yorumlar Albay Eichmann aracılığıyla çok özel olarak bana gönderilecek. | Open Subtitles | جميع التعليقات ليتم إرسالها، في الطريقة الأكثر تميزا، بالنسبة لي... ... من خلال العقيد أيخمان. |
Eichmann organize etmişti. | Open Subtitles | كان (أيخمان) هو الذى وضع اجراءات المغادرة |
25 Nisan 1944'te, Brand, SS Yarbay Adolf Eichmann'ı görmeye gitti. | Open Subtitles | في 25 أبريل 1944 ذهب لرؤية "العقيد إس إس "أدولف آيشمان |
Dört gün sonra, Adolf Eichmann Kudüs'te infaz edildi. | Open Subtitles | بعد أربعة أيام من ذلك أعدم "أدولف ايخمان" في القدس |
Eichmann, soykırımın mimarı, milyonlarca Yahudi'nin katlinin sebebi, | Open Subtitles | ايخمان"، مصمم المحرقة اليهودية المسؤول عن ترحيل ومقتل ملايين اليهود |
Eichmann suçlarını inkar etmedi, hiç bir suçluluk ya da pişmanlık göstermedi. | Open Subtitles | ايخمان" لم ينكر جرائمه لم يظهر ذرة ندم أو توبة |
Evet, ben Yarbay Eichmann. | Open Subtitles | نعم، هذا هو المقدم ايخمان. |
Yüce İsrail yargıçlarının önünde durup Adolf Eichmann hakkında suçlamalarda bulunurken tek bir kişiyi temsil etmiyorum. | Open Subtitles | فيما أن واقف أمامكم هنا يا قضاة إسرائيل لأقود الإدعاء (على (أدولف ايخمان |
Hausner ise ortada gösterişli bir şekilde dolanıp sanki Eichmann ile rol kapma yarışına girmiş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | و (هاوسنر) فخورا بنفسه بعد أن تنافس مع (ايخمان) في دور بمسرحية |
Reichsführer, Eichmann'dan başka kimseye ulaşamamış mı? | Open Subtitles | (أليس لدى الفوهرر (هتلر طرق أخرى للإتصال بالقوات غير (ايخمان) ؟ |
Çoğu hikâyelerin, Eichmann'ın kişisel olarak yaptıklarıyla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | (أغلب قصصهم ليس لها علاقة بـ (ايخمان بصفته الفردية |
Eichmann fenomeninin bize öğrettiği şey onun gibilerinin hiç de az olmadığı. | Open Subtitles | (الجديد في ظاهرة (ايخمان أن أشباهه كثيرون جداً |
Söylediğim gibi, bunu ifade etmeliyim, Eichmann bana bir keresinde şöyle dedi: | Open Subtitles | -وكما اقول -يجب أن أشير إلى هذا حقيقة : قال لى (أيخمان) ذات مرة |
Eichmann, devlet demiryollarından katar kiraladı. | Open Subtitles | قام (أيخمان) بأستئجار عربات أضافية من هيئة السكك الحديدية التابعة للدولة |
Eichmann o zaman, altı milyon kişinin öldürüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | : (فى هذا الوقت قال لى (أيخمان ستة مليون شخص قد قتلوا |
Yahudilerin imhası organizasyonunda önemli görevler üstlenen Adolf Eichmann da Güney Amerika'ya kaçmayı başarmıştı. | Open Subtitles | أدولف آيشمان" الذي ساعد" على تنظيم إبادة اليهود إستطاع الهروب أيضا إلى أمريكا الجنوبية |
Cinayetlerin gidişatını kontrol etmek için birkaç kez Auschwitz'i ziyaret etmiş olan SS Yarbayı Adolf Eichmann gibi. | Open Subtitles | "مثل المقدّم إس إس "أدولف آيشمان الذي زار "آوشفيتس" عدّة مرات للتدقيق على تقدّم جرائم القتل |
Eichmann, buraya gel. | Open Subtitles | فليني: آيتشمان... |
"Savcı Hannah Arendt'in 'Eichmann'ın Tuhaf Savunması' tezine karşılık veriyor." | Open Subtitles | المُدّعي العام, يرد على" "( الدفاع الغريب عن (ايخمان "(من قِبل (حنّة آرندت" |