Özür dilerim. Sadece Ejder Savaşçısı'nın kim olduğunu görmek istemiştim. | Open Subtitles | حسناً آسف أردت أن أرى من هو محارب التنين |
Ejder Savaşçısı değilsin ve Ejder Parşömeni'nin sırrını öğrenene kadar da Ejder Savaşçısı olamayacaksın. | Open Subtitles | لست محارب التنين و لن تكون أبداً حتى تتعلم سر لفيفة التنين |
Git ve onlara, gerçek Ejder Savaşçısı'nın evine dönmek üzere olduğunu söyle. | Open Subtitles | طر لهناك و أخبرهم أن محارب التنين الحقيقي سيعود |
Ejder Savaşçısı olarak bu en kritik görevlerinden biri. | Open Subtitles | ، بصفتك المحارب التنين فإن هذا واحد من أهم واجباتك |
Chor Gom'a Ejder Savaşçısı stiliyle gideceğim | Open Subtitles | سأذهب الى تشور غوم حيث يروا مظهر التنين المحارب |
Haydi dövüşelim. Dinle, Ejder Savaşçısı'nın zincirleri kırdığını duyabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك سماع المحارب التنيني وهو يتمرن الآن |
Şimdilik tüm yapabileceğimiz daha sıkı çalışmak ve zamanla gerçek Ejder Savaşçısı'nın ortaya çıkmasını beklemek. | Open Subtitles | ما يمكننا فعله هو استمرار التمرين و مع مرور الوقت سيظهر محارب التنين الحقيقي |
Artık gerçek Ejder Savaşçısı'nı eğitip işleri yoluna koymak için bir şansı var. | Open Subtitles | و الآن لديه الفرصة ليصحح الأمور ليدرب محارب التنين الحقيقي |
Bu kötü bir haber tabii Ejder Savaşçısı'nın onu durdurabileceğine inanmıyorsan. | Open Subtitles | هذه أخبار سيئة إذا لم تكن تؤمن أن محارب التنين يمكنه أن يوقفه |
Ejder Savaşçısı'nın, ginko yaprağındaki tek bir çiğ tanesini ve evrenin enerjisini kullanarak aylarca hayatta kalabileceği söylenir. | Open Subtitles | يقال أن محارب التنين يستطيع أن يعيش شهر كامل على لا شيء سوى قطرة على ورقة صغيرة و طاقة الكون |
Sanırım vücudumun Ejder Savaşçısı olduğumdan henüz haberi yok. | Open Subtitles | أعتقد أن جسمي لا يعرف أنني محارب التنين بعد |
En az 250 kilo vermeden ve dişlerini fırçalamadan, Ejder Savaşçısı olamazsın. | Open Subtitles | لن تصبح محارب التنين إلا إذا فقدت 500 ألف كيلو و نظفت أسنانك |
Senin Ejder Savaşçısı olmaman gerekiyordu. Bu benim hatam değildi. Senin hatan değil miydi? | Open Subtitles | لم يكن مقدرا لك أن تكون محارب التنين و هذا ليس ذنبي |
Ejder Savaşçısı aldı, şimdiye kadar Çin'in yarısını aşmıştır. | Open Subtitles | محارب التنين أخذ اللفيفة للطرف الآخر من الصين الآن |
Ama eğer gelseydim, bilgin olsun, ben bir Ejder Savaşçısı'yım. | Open Subtitles | , لو فعلت يكفى أن تعرف أننى محارب التنين |
Utancımın üzerimdeki ağırlığını kaldırmamın tek yolu Ejder Savaşçısı ile dövüşmek. | Open Subtitles | ، الطريقة الوحيدة لإزالة العار هي مقاتلة المحارب التنين |
Ejder Savaşçısı bize ustaların buluşması için açılış konuşmasını yapar mısın? | Open Subtitles | ، أيها المحارب التنين ، هل يمكن أن تشرفنا بقراءة الكلمات الإفتتاحية عن مبادئ المعلمين ؟ |
Peki ya Ejder Savaşçısı olmak, tam olarak ne demek? | Open Subtitles | وما الذي يعنيه هذا بالتحديد أيها التنين المحارب ؟ |
Peki ya Ejder Savaşçısı börek yeme yarışması? | Open Subtitles | ماذا عن مسابقة التنين المحارب لأكل الزلابية ؟ |
Bunu kanıtlayabilirim. Ejder Savaşçısı nerede? | Open Subtitles | أجل، إنتظر سوف أثبت لك أين المحارب التنيني ؟ |
Bir hamur köftesi lütfen. Ejder Savaşçısı boyunda olsun. | Open Subtitles | أريد زلابية واحدة إذا سمحت بحجم المحارب التنيني |
O kadar iyi ki, Ejder Savaşçısı için bir işim daha var. | Open Subtitles | جيد جداً, لذا لدى مهمة جديدة لمحارب التنين |
Ejder Savaşçısı burda! Aksiyona hazırlanın, sonrada ... | Open Subtitles | مُحارب التنين هُنا جاهز للحركه إذاً |
- Benimsin Ejder Savaşçısı. | Open Subtitles | أنت مِلكــي يا مُحاربُ التنين |