"ekinlerin" - Translation from Turkish to Arabic

• المحاصيل
• الحقول
• المحصول
• هكتار

Veya genetiği değiştirilmiş ekinlerin güvenli olduğu kabul edilecek, endüstriyel tarımın dev çevre sorunlarına yol açtığı da.
أو قبول أن المحاصيل المعدلة وراثيًا آمنة وأن الزراعة الصناعية أحدثت مشاكل بيئية ضخمة.

İş olarak ekinlerin üstünden fil gübresi kazıyan adam.
الرجل الذي يوظف نفسه لكشط روث الفيلة من بين المحاصيل

Melezler uzaktan kumanda ile ekinlerin içine girip mutasyona neden oluyordu.
الهجين يتم التحكم به عن بُعد، و يتمحور سريعاً. يمكنه تخلل المحاصيل بسرعة مضاعفة.

ekinlerin tanrıçası yok.
ليس هناك إله الحقول

ekinlerin bolzulması hastalıklar ve felaketler hep buna dayandırıldı.
فشل الحقول, الامراض و الكوارث

Yani laboratuvardaki böcekler ekinlerin direncini test etmek içinmiş her koşulda hayatta kalabileceklerinden emin olmak için.
اذا الحشرات التي بالمعمل كانت تخبر مقاومة المحصول ليتأكدوا انها ستصمد ضد اي شئ

ekinlerin havadan ilaçlanmasını istiyorum.
هذه المنطقة بأكملها، حوالي 80 هكتار بحاجة للرش

Şu anki ekinlerin yanı da olabilir, biraz daha ilerisi de olabilir ama toprak incelemesi yapmalıyız.
ربما بالقرب من المحاصيل الأصلية ربما أبعد

ekinlerin yok olması ve Abby'lerin dışarıda toplanmasıyla diğerleri bizi öldürmek isterken bunun neden bu kadar uysal olduğunu anlamak zorundayız.
هل احترقت المحاصيل وتتجمع المخلوقات بالخارج؟ علينا اكتشاف لم هي مطيعة هكذا بينما الآخرين يريدون قتلنا

Yani senin istediğin şey... ekinlerin üzerine su dökmemiz.
انتظر دقيقه ...انت تقول انك تريدنا ان نروي المحاصيل بالماء

ekinlerin neden kuruduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
هل من أفكار حول سبب موت المحاصيل ..

Ta ki ekinlerin hasadı sırasında onlara karşı kullanana kadar.
إلى أن استخدمناها ضدهم لحصد المحاصيل

Tarımda ekinlerin daha iyi direnç, kaçınma ve tolerans özellikleri olmasını sağlamak için toplu çabalara rağmen -- özellikle de direnç ve kaçınma, çünkü bunların nasıl işlediğini anlamak için iyi modellerimiz vardı -- hâlâ bunun gibi görüntüler alırız.
لذا و على الرغم من الجهود القائمة لجعل المحاصيل ذات خواص محسنة للمقاومة والتجنب و التحمل -- و خاصة المقاومة والتجنب لأن لدينا نماذج جيدة لفهم كيفية عملها -- لكننا لا نزال نتلقى صورا كهذه.

- ekinlerin canı.
- حياة الحقول -

ekinlerin üzerinde gizli saklı deneyler yapıyorlardı.
كانوا يقومون بتجارب سرية على المحصول

ekinlerin yarısı yok oldu.
لا . ليس الآن, مع ذهاب نصف المحصول