"eklediler" - Translation from Turkish to Arabic

    • أضافوا
        
    • بإضافة
        
    • وأضافوا
        
    • يضيفون
        
    Onlar karşılama için başka bir asker gurubu daha eklediler Open Subtitles ثم أضافوا يوماً آخر إلى جدول المواعيد لتقابل مجموعة جنود
    Aslında, Amerikalılar rugby'i kopyaladılar, sonra da komik pedler ve kask eklediler. Open Subtitles في الواقع ، فإن الأميركيين انفصلوا للعبة الركبي ثم أضافوا منصات وخوذات
    En son yalan tespit testine, başka sorular eklediler mi? Open Subtitles في امتحان كشف الكذب الأخير هل أضافوا أية أسئلة جديدة؟
    Ve birde hızlı sipariş için ücret eklediler. Open Subtitles وقاموا بإضافة تكلفة للتعجيل.
    Ne olduğunu inceleyebilmek için küçük bir kıvrım daha eklediler. TED وأضافوا تجعيدة أخرى صغيرة لكي يستطيعوا دراسة ما الذي يجري.
    Güney Amerika'da insanlar tahıllardan chicha yaptılar, bazen halüsinojenik otlar eklediler. TED في أمريكا الجنوبية، صنع البشر الشيشة من الحبوب، وأحياناً كانوا يضيفون أعشاب مهلوسة إليها.
    Otoyolu yeniden inşa ettiklerinde, köprüye 25 metre daha eklediler. TED وعندما أعادوا بناء الطريق السريع أضافوا 80 قدمًا للجسر.
    Bu da yetmezmiş gibi. Otomatik satış makinesine kraker de eklediler. Open Subtitles وأهم من كل هذا لقد أضافوا بسكويت "تشيز-إت" إلى آلة البيع
    "Sonunda, dozajı arttırıp, daha fazla kristal eklediler ve işi bitirdiler." Open Subtitles لذلك زودوا الجُرعة ، أضافوا مزيداً من البلورات وأنهوا العمل
    Aksine daha fazla daire eklediler. 50'den fazla. Open Subtitles ولكن عوضا عن ذلك أضافوا العديد منها ما يزيد عن 50 دائرة
    Savunmak gerekirse menülerine fırında tavuk eklediler. Open Subtitles في دفاعهم, قالوا أنهم أضافوا الدجاج بالفرن على قائمة الطعام
    - Onlar da cezasını uzatmış. - Dört sene eklediler. Open Subtitles هم قامو بتمديد عقوبته لقد أضافوا أربع سنوات
    Seni anlıyorum. Çok göze çarpan tüm o yeni karakterleri de eklediler. Open Subtitles أفهمك، لقد أضافوا كل تلك الشخصيات الجديدة التي كانت مبتذلة جداً.
    - Son testine soru eklediler mi? Open Subtitles هل أضافوا أية أسئلة إلى امتحانك الأخير؟ ماذا؟
    (Daha düşük oktavda su sıçrama sesi) Ve daha sonra biraz da su üstündeki mikrofondan ses eklediler. TED (رشق ماء بتردد أخفض) ثم أضافوا صوت رشق الماء من اللاقط الخارجي.
    Aslında kitabımın Amerikalı yayıncıları "The Elephant, The Tiger ve The Cell Phone," karşılığı olmayan şu altyazıyı eklediler: "Hindistan: Sonraki 21. yüzyılın gücü." TED في الواقع، الناشرون الأمريكيون لكتابي، "الفيل، النمر، والتلفون الخلوي"، أضافوا عنوانا فرعيا سخيا يقول، "الهند: القوى القادمة للقرن الواحد والعشرين".
    Özel bir şey eklediler. Open Subtitles قاموا بإضافة شيء جديد
    Benim de içime bir canavar eklediler. Open Subtitles قاموا بإضافة وحش بداخلي أيضاً
    İşçiler var olan kiliseyi güzelleştirip genişlettiler, meydana bir de devasa kubbeli vaftiz binasını eklediler. TED وعكف العاملون على زخرفة وتوسعة الكنيسة القائمة، وأضافوا هيكل معموديةٍ ضخمًا ذا قُبة إلى الساحة.
    Kendi hatalarıyla seni doldurdular ve bazı hataları da sadece sana özel olarak eklediler. Open Subtitles يملؤنك بالعيوب التي يحملونها و يضيفون عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more