Genlerinden birini mısırın DNA zincirine eklemişler böylece selüloz hızla proteine yıkılıyor. | Open Subtitles | لذا أضافوا أحد جيناته إلى سلسلة الحمض النووي للذرة إذاً تلك الذرة ستُظهر البروتين الذي يوقف ذلك السليلوز |
Şehre iki kontrol noktası daha eklemişler. | Open Subtitles | لقد أضافوا نقطتَي تفتيش وسطَ المدينة. قلتَ أنّ الأمر مهمّ. |
Şamanlar bitmemiş işlerle ölmesini istemediği için ilave büyü eklemişler. | Open Subtitles | أبى الكهنة السحّارين أن تخلد لراحتها الأبديّة وثمّة أيّ عمل عالق لذا أضافوا ملحقًا إضافيًّا. |
Kara tahtaların üzerine asılan fişler olur ya hani? Onlardan hazırlamak isteyen öğretmenlere yönelik bir site buldum. O fişlere duvar yazılarını eklemişler, ve bu yüzden özür dilerim. | TED | ووجدت موقع الكتروني مخصص للمعلمين الذين يريدون صنعها تعرفون، المخطوطات التي توضع أعلى السبورة، و أضافوا إليها جرافيتي, و أنا آسف لذلك. |
Polis dosyasını almışlar ve kendi araştırmalarını dipnot olarak eklemişler. | Open Subtitles | أخذوا الملف الشرطة اضافوا اليهاالبحوث الخاصة بهم |
Bu defa kuvvet testi de eklemişler. | Open Subtitles | هذه المرة اضافوا اختبار القوة. |
Konuk listesine 40 kişi daha eklemişler. | Open Subtitles | أضافوا 40 شخص إلى قائمة ضيوفهم. |
Evet, hatta "Special Edition" için yenilerden de eklemişler. | Open Subtitles | نعم,ولقد أضافوا أكثر للطبعة الخاصة |
Neden h.cevizi eklemişler ki? | Open Subtitles | لماذا أضافوا الجوز فأنا مشتاق للأصلي |
- "Yeni" kelimesini eklemişler. - İşe yaradı. | Open Subtitles | لذا هم فقط أضافوا الكلمةَ "جديدة." عَملَ. |
Sanırım birkaç şarkı eklemişler. | Open Subtitles | أعتقد انهم أضافوا بضعة أغاني. |
Tiffany'yi aradım. Yanlışlıkla bir sıfır daha eklemişler. | Open Subtitles | اتصلت بمتجر (تيفاني) أضافوا أصفار عن طريق الخطأ |