Anne, Noel listesine ekleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لديّ شيء أضيفه إلى قائمة طلباتي لعيد الميلاد. |
RE: Bir dakika. ekleyecek bir şeyim daha var. | TED | روجير إيبرت : لحظة لدي شيء أضيفه .. |
ekleyecek bir şeyin varsa söylemen yeterli. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتضيفه فعليك أن تقوله الآن |
ekleyecek bir şeyin yoktu çünkü aklın başka yerdeydi. | Open Subtitles | لم يكن لديكَ ما تضيفه لأنّكَ كنتَ شارد الذهن |
Şimdi ekleyecek olumlu birşeyin varsa ekle. Yoksa, laboratuarımdan çık. | Open Subtitles | الآن إذا كان لديك شيء إيجابي لإضافته أفعل ذلك,وإلا أخرج من مختبري |
Bu katil boya kutusuna kaç boya kalemi daha ekleyecek? | Open Subtitles | كم لونا سيضيف هذا القاتل لصندوق طباشيره ؟ |
ekleyecek bir şeyim yok. O zaman her şeyi meslektaşına anlattım. | Open Subtitles | ليس لدي شيء لأضيفه, أخبرت زميلك كل شيء حدث ذلك الوقت. |
Az önce bahsettiğim konuya ekleyecek lafın yok mu? | Open Subtitles | هل لديك أي شيء تريد إضافته إلى ما قتله للتو؟ |
Hayır, aslında ekleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي ما أضيفه. أظن أن إتباع موديل الإف. |
Yargıca verdiğim rapora ekleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لديَّ شيء أضيفه "للتقرير الذي أعطيته للقاضي "فايدن |
ekleyecek bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | لا توجد حالة ولم يكن لديّ ما أضيفه |
Bu tartışmalara ekleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى ما أضيفه إلى هذه المناقشة |
Demişti ki- Gerçekten ekleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | .. ليس لديّ حقاً ما أضيفه حيال ذلك |
Ve şimdi, eğer daha fazla ekleyecek bir şeyiniz yoksa, | Open Subtitles | والآن, لو لم يكن لديك شيئا آخرا لتضيفه |
Belki ekleyecek bir şeyin vardır. | Open Subtitles | ربما لديك شيء لتضيفه |
Seni gönderiyoruz. ekleyecek herhangi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | سوف نسرحك ، هل لديك ما تضيفه ؟ |
Tamam. Honeycutt, bir şey ekleyecek misin? | Open Subtitles | هل يوجد ما تود أن تضيفه, يا (هونيكت) ؟ |
Eğer birinde bir şeyden fazlaca varsa, ekleyecek çok az şey olur. | Open Subtitles | وكما تعلم.. حين يكون شخص لديه الكثير من الموهبه مسبقا سيكون هناك دائما شيئا ما لإضافته |
Kimsenin ekleyecek bir şeyi yoktu. | Open Subtitles | لمْ يكن لدى أحد شيئاً لإضافته. |
Kara saldırısı 2-3 milyon daha ekleyecek. | Open Subtitles | سيتسبب في وفاة 15 إلى 16 مليون شخص. الاجتياج البري سيضيف مليونيين إلى 3. |
Fevri merak beni sürüklüyordu, ekleyecek yeni bir şeyler arıyordum: Vinil, buhar, cam. | TED | كنتُ مدفوعة بهذا النوع من الفضول المتسرع، دائمًا ما أبحث عن جديدٍ لأضيفه: فينيل، بخار، زجاج. |
Mr. Deane, başka ekleyecek bir şeyiniz var mı ben sizi mahkemeye itaatsiz ilan etmeden önce? | Open Subtitles | سيد ديين, هل لديك أي شيء آخر تريد إضافته قبل أن اقبض عليك؟ |
Öyle birşey olmayacak, Frankie. Ben ana temayı yazacağım o da "tuz ve biberini" ekleyecek. | Open Subtitles | لا أعتقد أنى سأكتب فصولاً يا " فرانكى" فقط سأكتب المقدمة و النهاية للقصة |