"ekmeğine" - Translation from Turkish to Arabic

    • خبز
        
    • خبزك
        
    • خبزِ
        
    Yerine geri sokmaya çalıştım ama yapamadan koca birer somun çavdar ekmeğine dönüştüler. Open Subtitles حاولت أن أعيدهما، لكِن قبل أن أتمكّن من ذلِك، تحوّلتِ إلى رغيف خبز ألماني ضخم.
    Sonra pirzolaları hallediyorum ki mısır ekmeğine başlayabileyim. Open Subtitles ثم أضع قطع لحم الخنزير لكي أستطيع البدء على خبز الذرة ذاك.
    Buğday ekmeğine ıspanaklı omlet istiyorum. Open Subtitles . اريد بيض اسبانى مقلى مع خبز قمح
    "ekmeğine sahip çık, çık ki kimse çalmasın, kahvaltıda yiyecek bir şeyin olsun." Open Subtitles راقب خبزك ، لكي لا يسرقه أحد ولكي تسطيع أن تتناول بعض الفطور
    Sarımsaklı ekmeğine yer ayırdım ama. Ayrıca bebeklik kilolarımı verirken görmedin beni. Open Subtitles أنا صائم لتناول خبزك بالثوم كما أنك لم تريني منذ الصبا
    İki sepet de ekmek. Buranın ekmeğine bayılırsın sen. Open Subtitles إثنان من سلال خبزِ الصودا أَعرف كم تحب ذلك
    Kepekli sandviç ekmeğine havuç, kereviz, ton balığı koyar. Open Subtitles الجزر و الكرفس ...تونا على خبز أسمر
    Bilirsin işte varoşlardaki fakirlere, beyaz unla yapılan ekmeğine biberine, Ben Kingsley'ine Rudyard Kipling'in öykülerine bayılırım. Open Subtitles أُحب خبز "نان" البهارات، الممثل (بن كينغسلي) قصص الكاتب (روديارد كبلينغ)
    Ben genellikle mısır ekmeğine yumulmuş olurum. Open Subtitles أنا عادة التهام خبز الذرة.
    Biraz mısır ekmeğine ne dersin? Open Subtitles ماذا عن بعض خبز الذرة؟
    ekmeğine yağ sürülmüş şişko bir Flemming'den başka bir şey değilsiniz! Open Subtitles سيدي، أنت فليمنغ سمين، وتخرج الدهن، تدهن به خبزك.
    Kızarmış ekmeğine ne istersin? Open Subtitles ماذا تريدين على خبزك
    Buğday ekmeğine sebzeli burger. Open Subtitles برجرٌ نباتيٌ سوياً مع خبزِ القمح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more