"ekranı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشاشة
        
    • وشاشة
        
    • الشاشه
        
    • الشاشات
        
    • بشاشة
        
    • شاشه
        
    • للشاشة
        
    • شاشة العرض
        
    • شاشته
        
    • شاشات
        
    Ama düz ekranı bırak. Düz ekranımı alırsan seni öldürürüm. Open Subtitles ولكن أترك تلك الشاشة المُسطحة لأنه إن أخذتها فسوف أقتُلك.
    Yeterince erken çıkarsam ekranı iyi görecek bir yerden koltuk kapabilirim. Open Subtitles لو وصلت مبكّرة بما يكفي، أستطيع الحصول على مقعد بجوار الشاشة
    Öyle bir becerisi varsa, evet. Geniş ekranı da alıcam. Open Subtitles لو كان قادراً على ذِلك، وسوف أخذ هذه الشاشة العريضة
    İki disk sürücüsü, entegre ekranı ile klavyesi olacak ve 6.6 kg'ı aşmayacak. Open Subtitles وشاشة وكيبورد لا تزن أكثر من 6كيلوجرامات *: P قمت بتحويل الوحدات عنكم*
    İkincisi ekranı hareketli bir plaform üstüne yerleştirip, hareket yeteneği sağlamaktı. TED الثاني كان باضافة حركة اذن كانت الشاشة على جهاز محمول
    Bir ekranı kullanarak bugün kaç kalori yediğiniz, ne kadar egzersiz yaptığınız bilgisini girebilirdiniz. TED انت تستخدم واجهة الشاشة لادخال معلومات كعدد السعرات الحرارية التي اكلتها ذلك اليوم كم من التمارين قمت بها
    Diğeri ise aynı dokunmatik ekranı ve aynı diyalogları kullanan bir bilgisayardı. TED آخر كان حاسب لديه نفس واجهة الشاشة اللمسية لديه نفس الحوارات
    Çocuklarım ekranı çok seviyorlar. TED اولادي يحبون الشاشة . انهم يحبون الشاشة
    Ve ekranı işaret etti, ve dedi ki, "Bu savaşta." TED فأشار الى الشاشة .. وقال .. هذا هو .. هو في خضم المعركة
    Yani grafik bir geri sayım saatiniz varmış gibi ya da onların ekranı soldan sağa dolduracak bir dizi asterisk işareti varmış gibi. TED من الممكن أن يكون لديك ساعة عد تنازلي رسومية أو خطوط من العلامات النجمية التي تُملأ من اليسار إلى اليمين علي الشاشة.
    ekranı onlardan uzaklaştırmaya çalışırsanız durmadan bağıracaklardır. TED وإذا حاولت إبعاد الشاشة عنهم ستتوالى صرخاتهم.
    Ama bu yalnızca ekrana sayfa muamelesi yaparsanız geçerlidir. ekranı bir pencere olarak görürseniz, geçerli değildir. TED لكن ذلك فقط إذا نظرنا ألى الشاشة على أنها ورقة, لكنها ليست كذلك إذا نظرنا إلى الشاشة على أنها نافذة.
    Burada arka fonda altyazıların gözüktüğü ekranı görebilirsiniz. TED هنا يمكنك أن ترى مجموعة المتابعة التي يوجد فيها الشاشة مع ترجمات وراءها.
    Olduğun yerde kal ve ekranı izle. Open Subtitles أنتما الإثنان تستمران بمراقبة . تلك الشاشة
    ekranı biraz daha yaklaştırın. Okuyamıyorum. Open Subtitles حركي الشاشة أقرب ، فأنا لا أستطيع قراءتها
    Pete büyük ekranı sağladığına göre, ben de akşam yemeği veriyorum. Open Subtitles منذ تموين بيت الشاشة الكبيرة حصلت على العشاء
    Evet, bilgisayar ekranı seni rahatsız eder mi? Open Subtitles نعم، هل هو بارد، وشاشة الكمبيوتر تبقي لكم؟
    Bu yeşil ekranı evime koymana izin vermem hayatımdaki en büyük hatalarımdan biri... Open Subtitles تركك تضع هذه الشاشه الخضراء في شقتي كان واحد من أسوء أخطاء حياتي
    ekranı büyük adamların... klavyeleri de büyük olurmuş. Open Subtitles أقول الشباب اصحاب الشاشات الكبيره لديهم لوحه مفاتيح كبيره
    Bu arada 28 yaşında, ve bilgisayar ekranı ve dokunmatik ekranla çoğu insanın yapacağından daha hızlı şeyler yapıyor. TED عمرها 28 عاما، بالمناسبة، وهي تفعل أشياء بشاشة حاسبها الآلي ولوحة اللمس التي يمكن أن تستخدمها أسرع من البشر.
    Bu, gördüğüm en büyük dizüstü bilgisayar ekranı. Open Subtitles هذه أكبر شاشه رأيتها من قبل للكمبيوتر المحمول
    Burada küçük bir test ekranı var, bu çalıştığını gösteriyor. TED يوجد فقط اختبار للشاشة التي تظهر أنه يعمل.
    Evet, likit kristal ekranı da öyle. Open Subtitles لكن إذن، كذلك شاشة العرض الكريستالية السائلة
    Geniş bir ekranı var ve kullanımı kolay. Open Subtitles إن شاشته ذات حجم مناسب و سهل فى التشغيل
    Uyarı ekranı sistem parametrelerini gösteren akıllı bir telefondur. TED شاشات التتبع هي هاتف ذكي يعرض إعدادات النظام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more