Bu nedenle obezite bireysel karar vermenin, kişisel davranışların, kişisel sorumlulukların ve fiziksel aktivitelerinin eksikliğinin problemi oluyor. | TED | لذلك أصبحت السمنة مشكلة اتخاذ قرار فردي لسلوك شخصي، مسؤولية شخصية ونقص في النشاط البدني. |
Şahsen onca konuşmayla çalkantılı ruh hâlinin ve mantık eksikliğinin değerini anlamıyorum ki kardeşim, senin sürtüğün maşallahı var. | Open Subtitles | شخصيًا، لا أرى أهمية لكل ذلك الحديث وتقلب المزاج ونقص التفكير العقلاني |
Şahsen onca konuşmayla çalkantılı ruh hâlinin ve mantık eksikliğinin değerini anlamıyorum ki kardeşim, senin sürtüğün maşallahı var. | Open Subtitles | شخصيًا، لا أرى أهمية لكل ذلك الحديث وتقلب المزاج ونقص التفكير العقلاني |
O halde, beyaz hücrelerin eksikliğinin vücut için tehlikeli olabileceğini görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | وهكذا، يمكنكم أن تروا كيف أن نقص الكريات البيض يمكن أن يكون خطيراً على جسم الإنسان. حسناً؟ |
Murray ve Herrnstein aynı zamanda eleştirel zekanın eksikliğinin, şiddet suçlarının fakir Afrikalı-Amerikan topluluklarda öne çıkmasının nedeni olduğunu öne sürdüler. | TED | "موري" و"هيرستين" يقترحان أيضاً أن نقص الذكاء النقدي يوضح سبب انتشار جرائم العنف في مجتمعات الأمريكيين ذوي البشرة السمراء. |
Monoamin oksidaz enzim eksikliğinin, maymunlarda felç edici etmene sebep olup olmadığını araştıran bir çalışmanın başındayım. | Open Subtitles | سأقود دراسة لتبيّن لو أن نقص إنزيم ... "أوكسيديز أحادي الأمين" سيقود إلى تثبيط الخوف عند القردة |