"eksiksiz" - Translation from Turkish to Arabic

• الكاملة
• شامل
• كاملا
• كاملة
• شاملة
• شاملاً
• أن ألم بكل

Evet, ama unutma ki, eksiksiz servis ekstra masraf demektir.
نعم، لكن لا تنس، الخدمة الكاملة تعني زيادة في النقود

Yani, onda aradığım her şey var, sanki eksiksiz bir paket gibi.
كان كُلّ شيءُ الذي كنت ابحث عنه الصفقة الكاملة فحصتي رزمتَه؟

Büyükelçimiz eksiksiz bir rapor bekleyecektir.
ـ سعادة السفير ينتظر تقرير شامل ـ نعم ، بالطبع

Elimizdeki en ölümcül silah eksiksiz ve doğru bir profildir. Elbette sen buna inanıyorsun.
الأسلحة الأكثر فتكا لدينا هى تحليل شامل و دقيق

Biliyorum da bu gece eksiksiz bir maket hazırlamalıyım.
أنا عارف لكن يجب أن أبني النموذج كاملا الليلة

Evet, burada evrenin 14 küsur milyar yıl önceki eksiksiz bir resmi var.
إذاً هنا صورة كاملة للكون قبل قرابة 14 مليار سنة

Benim işim, eksiksiz bir şekilde, olayın nasıl olduğunu öğrenmek.
إنّها وظيفتي أن أقدّم محاسبة شاملة عن كيفية حدوث ذلك

Soruşturmasının ilerlemesi konusunda eksiksiz güncellemeler istiyorum.
أريد تحديثاً شاملاً عن تقدم الإستجواب معه

Öğretmenler, çalışanlar ve öğrencilerin yer aldığı eksiksiz bir listeye ihtiyacım var.
سأحتاج إلى قائمة التسجيل الكاملة إضافةً للأساتذة و الموظفين

Tibet geleneklerinde bulunabilecek tarzda geleneksel bir yantra, zengin anlam katmanlarıyla donatılmıştır ve bazen de bünyelerinde eksiksiz bir kozmoloji ve dünya görüşü barındırırlar.
مستثمرة في طبقات غنية بالمعاني و القيم, وتتضمن في بعض الأحيان علم الكونيات الكاملة وعرض العالم.

eksiksiz kamera gözetlemesinin nimetlerinden hala yıllarca uzağız.
نحن لا نزال على مبعدة أعوام كاملة من التمتع بالرقابة الكاملة.

Her yere baktı eksiksiz bilgelik kazandı saklı olanı ortaya çıkardı.
لقد بحث في كل مكان لاكتساب الحِكمة الكاملة واكتشاف ما هو مبهم

eksiksiz bilgi, hastalıklarının bütün detayları.
المعلومات الكاملة ، المسار الكامل لمرضهم .

Bunun nasıl mümkün olabileceğini anlamıyorum ama size garanti veriyorum eksiksiz bir soruşturma olacak.
حسناً، لا أرى إمكانية لحدوث هذا لكنني أضمن لك سيكون هنالك تحقيق شامل

Endişelenme Clark. Güvenlik ekibim eksiksiz bir soruşturma yapıyor.
لا تقلق كلارك فريقى الامنى يقوم بتحقيق شامل

eksiksiz bir Avatar olması için ihtiyacı olan eğitimi yalnızca ben verebilirim.
أنا فقط من بإمكانه أن يقدم لها التدريبات التي تلزمها لتصبح افاتارا كاملا

Hâlen işini zamanında ve eksiksiz yaparak bu paranın altında kalmayacağını bekliyorum.
ما زلت أتوقع منك سداد القرض على ان يدفع كاملا وفي الوقت المحدد.

eksiksiz bir senfoniyi küçük bir salona sıkıştırmak oldukça zordu ve dünyadaki her salona müzik getirmek de.
إنّه شيء صعب للغاية أنْ تَحشر سمفونية كاملة في مَسرح صغير، وإنّه شيء صعب للغاية أنْ تفعل هذا في كل مسرحٍ بالعالَم.

Sadece eksiksiz olması gerekiyor, o kadar.
علينا فقط أن تكون معلوماتنا شاملة ، هذا كل ما

eksiksiz bir araştırma başlatmamızı öneriyorum.
أقترح أن نطلق تحقيقا شاملاً

- Annen hakkında konuşuyoruz sanıyordum. - eksiksiz olmalıyım.
ظننت أنك تتحدثين عن أمك - لابد أن ألم بكل شيء -