Elçilikte bir şey olduğunu hep biliyordum, ve kimsenin bunun hakkında konuşmadığını. | Open Subtitles | لطالما علمت أنك شخص ذو شأن في السفارة شخص لم يتكلم عنه أحد |
Elçilikte bir ipucun vardı üzerinde "Kapov" yazılı. | Open Subtitles | في السفارة كان معك أعواد كبريت مكتوب عليها "كابوف" أليس هذا غريباً ؟ |
Elçilikte bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | لدي موعد في السفارة |
Varşova'daki Elçilikte bir Rus ateşe kimliğindeydim. | Open Subtitles | انتحلت صفة وسيط روسي في السفارة في (وارسو) |
Elçilikte bir güvenlik açığı var. | Open Subtitles | لدينا خرق هنا في السفارة |
- Bu gece Elçilikte bir parti var. | Open Subtitles | - هنالك حفلة في السفارة الليلة |