Adam mutfağa yönelmiş ve Yusor'un kalçasına bir el ateş etmiş ve onu etkisizleştirmiş. | TED | تقدم الرجل نحو المطبخ وأطلق طلقة على ورك يسرى، لكي يشل حركتها. |
böylece onları pusuya düşürebiliriz. Ve eğer şanslı isek, füze rampalarını tek el ateş etmeden ele geçirebiliriz. | Open Subtitles | وإن وفّقنا , نستولي على الصواريخ بلا أية طلقة نارية |
Dean kapıyı açtığında, komşusu ona birkaç el ateş etmiş. | TED | وعندما فتح ضياء الباب، بدأ جارهم بإطلاق عدد طلقات عليه. |
Şu parçayla birkaç el ateş etmeme ne dersin Tack? | Open Subtitles | تاك ماذا عَنْ تَرْكي أَعْصرُ بضعة طلقات من ذلك البيبي؟ |
Elimizde üç mermi kovanı var, kitap deposundan üç el ateş edildi. | Open Subtitles | لدينا ثلاث رصاصات و ثلاث طلقات التي جاءت من دار محفوظات كتاب |
Şarkı söyleyen çalılığı bulduktan sonra sihirli şarkımızı söyleyeceğiz, havaya birer el ateş edeceğiz ve böylece görünmez şovalyeyi davet etmiş olacağız, o da bize El Guapo'ya ulaşabileceğimiz yolu gösterecek. | Open Subtitles | لما نلاقيها نقول الجملة السحرية نضرب طلقتين في الهوا, وبعدين يظهر لنا السياف المخفي |
Silahın bulunması halinde sadece iki el ateş edildiği düşünülecekti. | Open Subtitles | وبالتالي يشير إلى ذلك، العثور على المسدس كان قد أطلق رصاصتين فقط من ذلك |
Genç bir şüpheli iki dakikadan kısa sürede, tek el ateş edilmeden ele geçirildi. | Open Subtitles | غيركما تولى الأمر خلال دقيقتين دون أي طلقة |
Tek başına olduğu zaman yanına gideceğiz ve vuracağız ardından ben de emin olmak için ikinci bir el ateş edeceğim. | Open Subtitles | سنذهب اليه هناك ومن ثم سنطلق عليه ثم سأطلق عليه طلقة أخرى حتى نتأكد من موته |
Başkan vuruldu, tekrar ediyorum hâlâ bu bilginin onaylanmasını bekliyoruz ama anladığımız kadarıyla, bir veya birkaç el ateş edilmiş. | Open Subtitles | لقد سقطت الرئيسة، أكرر لازلنا ننتظر التأكيد لكن يبدو بأن طلقة أو أكثر قد تم إطلاقها |
Suikastçı ile çatışmaya girmişler ve bu çatışmada 14 el ateş edilmiş. | Open Subtitles | اشتبكوا مع مُطلق النار وبين الحارسين، 14 طلقة أطلقت |
- Sadece korkutmak için, olayın gerçekçi görünmesi için duvara bir el ateş edecekti. | Open Subtitles | كان من المفروض أن تكون طلقة تحذير على الحائط لتبدو الأمور حقيقية |
Altı el ateş ettin. Bir tanesini kendine saklamalısın. Senin için bir kurşun kaldı mı? | Open Subtitles | لقد أطلقت ستة طلقات,وفر واحدة لنفسك هل لديك طلقة إضافية؟ |
Şu parçayla birkaç el ateş etmeme ne dersin Tack? | Open Subtitles | تاك ماذا عَنْ تَرْكي أَعْصرُ بضعة طلقات من ذلك البيبي؟ |
Buradan 5 el ateş edilmiş, 3ü büyük kalibreli bir silahtan. | Open Subtitles | خمسة طلقات من هذا الإتجاه, ثلاثة من بندقيةٍ ذات عيار كبير. |
Tabi bir de kancığın teki kendi 38.'liği ile ona 4 el ateş ettiği için. | Open Subtitles | وايضآ لأن احد السيدات اطلقت عليه 4 طلقات من مسدسه ال38 |
3 adamımız vuruldu. En az 3 el ateş edildi. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أشخاص سقطوا وعلى الأقل تمّ إطلاق ثلاثة رصاصات |
New York'un tarihi hükümet binasına gelen Patrick Darling'in kayınbiraderi Chase Alexander, dört el ateş etti. | Open Subtitles | عند بلوغه قاعة الإتحاد التاريخية في نيويورك قام تشيس اليكساندر, نسيب باتريك دارلنق, باطلاق أربعة رصاصات |
İki el ateş edilmiş. Silah bu olmalı. | Open Subtitles | لقد تم اطلاق طلقتين منه, لابد انه سلاح الجريمة |
Birkaç el ateş edin. - Hâlâ hayatta olduğumuzu bilsinler. | Open Subtitles | أطلق رصاصتين على مسافة حتى يعلموا بأننا أحياء |
Bizim şu güvenlik görevlisinin en azından 3 el ateş ettiğini doğruluyor. | Open Subtitles | يُؤكّدُ بأنّ حارسُ أمننا نَزلتْ على الأقل ثلاث طلقاتِ. |
Gövdeye iki el ateş. | Open Subtitles | طلقان ناريان في الصدر |
- İki el ateş edildi. | Open Subtitles | - [طلق ناري] - طلقتان أطلقتا. |
Evet ama adam tavana yalnızca bir el ateş ettiğine ve kurbanın cesedindekinin kendi kurşunu olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | - أجل - لكن المشتبه به يقسم بأنّه أطلق رصاصة واحدة باتجاه السقف و يصرّ بأنه من المستحيل أن تكون |