| En azından o çirkin nedime elbiselerinden giymek zorunda kalmadık. | Open Subtitles | حسنا، بالقليل لا يجب علينا أن نلبس فساتين أشبينات مريعة. |
| Erkeklerin gömleklerinin önünün ve papyonlarının kadınların elbiselerinden daha çok parladığını görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترين كيف قمصان الرجال وربطات عنقهم تتوهج أكثر من فساتين النساء؟ |
| Annemin elbiselerinden birini ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعيرى إحدى فساتين أمى |
| Annemin eski elbiselerinden bir tanesi. | Open Subtitles | إنه أحد فساتين أمي القديمة. |
| Seo Yi Soo'nun elbiselerinden biri bu renkti. | Open Subtitles | أحد فساتين يي سو بهذا اللون. |
| Ben de Gloria'nın eski elbiselerinden birini denedim ve kendimi 10 yaşında erkek çocuğu gibi hissettim. | Open Subtitles | ومن ثم قمت بتجربة واحدة من فساتين (غلوريا) القديمة والتي جعلتني أشعر وكأنني فتى بالعاشرة من عمره |
| Gloria'nın elbiselerinden birine sığdığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق فحسب أنه بأمكاني أرتداء أحد فساتين (غلوريا) |
| Annenin elbiselerinden biriymiş. | Open Subtitles | إنه أحد فساتين أمّك. |
| Max, hadi nedime elbiselerinden konuşalım. | Open Subtitles | (ماكس), لنتحدث عن فساتين الإشبينيات. |