| Elbisemin haline bak! Hiçbir şeyi doğru yapamaz mısın? | Open Subtitles | أنظر إلى فستاني ألا يمكنك فعل شيء كما يجب؟ |
| Ayrıca, Elbisemin içine girebilmem gerekiyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أني أريد أن يناسبني قياس فستاني |
| Odadan çıkıp koridora doğru ineceğim sırada annem babamın nikah yüzüğünü Elbisemin içerisine kalbimin tam üstüne doğru iğneledi. | Open Subtitles | ..فيما كنت خارجة من خارجة من الباب نحو الممر قامت أمي بتعليق خاتم زواج أبي على فستاني |
| Bir haftadır eve gitmiyorum ...ve Elbisemin altına ödünç aldığım ...slip boxerı giyiyor haldeyim ...daha doğrusu çaldığım parantez aç - kapa ...geri vermeyeceğim çünkü. | Open Subtitles | لم أعدّ إلى المنزل منذُ أسبوع و تحت ثوبي ، أرتديّ... . زوج من سراويلك الداخلية ، التى إستعرتها سرقتها ، و لن أرجعهم لك |
| Güvenlik etiketi patladı ve Elbisemin arkası bir Şirinin üstüne oturmuşum gibi gözüküyor! | Open Subtitles | قطعة الأمن أنفجرت و الجزء الخلفي من ثوبي يبدو و كأنني جلست على سنفور |
| Resmi çekecekler ve sonra Elbisemin arkasından çikolata altın bozukluk çıkaracaktım. | TED | يأخذون الصورة ثم أخرجُ بخفة من وراء ردائي قعطة شوكولاطة نقدية مغلفة ذهبيًا. |
| Evet, bir film galasında tanışmıştık. Elbisemin çok hoş olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أجل , لقد تقابلنا فى فيلم وقالت أن فستانى جميل |
| Takım Elbisemin içine etmene bir tetik uzakta olduğuna göre, bir an önce bitirsem iyi olur. | Open Subtitles | بما أنك على وشك إفساد بدلتي فقد أنهيها على أيّ حال |
| Ve ben köşede durdum, ucuzlbalo Elbisemin altındaki ayakkabılarıma diktim gözlerimi. | Open Subtitles | وكنت واقفة في الزاوية في فستاني أحدق الى حذائي |
| Peki, kukla oynatmakla işin bittiyse elini Elbisemin altından çekebilir misin? | Open Subtitles | ,لذا إذ إنتهيت من سيادتك لدمى مارأيك بأن تخرج يدك من تحتِ فستاني ؟ |
| Elbisemin kenarı veya elim sana dokunur diye ümit ederdim. | Open Subtitles | وأنا آمل بأن تلك القطعة الصغيرة من فستاني أو يدي تلمسك. |
| Elbisemin yırtılması, neredeyse boğuluyor olmam ve tutuklanmam hariç, olmadı. | Open Subtitles | حسناً كانت التأثيرات الجانبية أنني قد خربت فستاني و من دون التهم لا ؟ -ماذا عن قبل هذا ؟ |
| #Elbisemin eteğine diktim bu fiyongu# | Open Subtitles | لقد حِكت هذا القوس في ذيل فستاني |
| Her şeyi, hatta Elbisemin fermuarını çekmeyi bile. | Open Subtitles | كلّ شيء حتّى أنني أزمّم فستاني بنفسي |
| Baş nedime Elbisemin Google Earth'te olacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | ياإلهي ، لايمكني تصديق أن فستاني "لوصيفة الشرف سيكون في "جوجل إيرث |
| Bebek Elbisemin üzerine kustu, Elbisemin içine kustu her yerine kustu. | Open Subtitles | الطفل تقيأ على فستاني، وداخل فستاني... في كل مكان فعليا. |
| Bu arada Elbisemin içine mayo giydim. | Open Subtitles | من ناحية اخرى، لديّ رداء سباحة تحت ثوبي |
| Hatta Elbisemin arkasına ismini ve adresini yazıp sana vermemi söyledi. | Open Subtitles | على ظهر ثوبي وطلب مني أن أعطيها لك. |
| Elbisemin katlarını esinlendiğim çekici... | Open Subtitles | إنه استثنائي لقد ابتكرت الطبقات التي على ثوبي انها... ............ سا |
| Yeni Elbisemin her tarafı yağ lekesi oldu! | Open Subtitles | هذه الأوساخ لطخت ثوبي الجديد |
| Keşke bilseydim çünkü sadece Elbisemin alt kısmını ağdaladım. | Open Subtitles | أتمنى لو عرفت لأني حلقتُ فقط لأسفل ردائي |