"elbisesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثوب
        
    • ثوبها
        
    • بفستان
        
    Kurbanın elbisesinde bulduğunuz yeşil toz, bir açık hücreli fenolik köpük. Open Subtitles المسحوق الأخضر على ثوب الضحية رغوة فينولية مفتوحة الخلايا
    Yöneticilerini parıldayan bir gece elbisesinde görmek çalışanlara yanlış örnek oluyor. Open Subtitles أن هذا يضرب مثلاً سيئاً للعاملين لرؤية المدير في ثوب ليلي لامع
    Anja'nın düğün elbisesinde bulduğumuz bakır perçini hatırlıyor musun? Open Subtitles هل ترين المكبس النحاسي الذي وجدناه في ثوب نومها ؟
    Nedir o? elbisesinde, bu küçük elmas parçasını buldum. Open Subtitles في طيات ثوبها وجدت هذا الحجر الكريم الصغير.
    Raporunuzda, elbisesinde küçük bir leke olduğunu belirtmişsiniz. Open Subtitles في تقريرك ، ذكرت أنك شاهدت بقعة صغيرة في ثوبها فعلت
    12 dolarlık Wang Chung elbisesinde de harika görünürdün. Open Subtitles تبدين جيمله بفستان "وانج تشونج"
    "Boktan bir Wang Dang elbisesinde de çok süper olurdun" Open Subtitles إنك مثيره بفستان وانج دانج" الفاضح"
    - Bu domuz elbisesinde hiç yaka yok. Open Subtitles ليس لدي رقبة في ثوب الخنزير هذا
    Bu yüzden Alisha'nın elbisesinde kullanılan telle karşılaştırıyorum. Open Subtitles لهذا أقوم بفحصه " إزاء السلك المستعمل في ثوب " آليشا
    Ta ki epey kan bulaşan bıçak elinden düştükten sonra tıpkı sendeki gibi avucunda derin bir kesik oluşturup kurbanın elbisesinde hafif bir kan sıçrama izi bırakana dek. Open Subtitles انزلقت يدها على حافّة الشفرة الحادّة... وجرحت راحتها جرحًا غائرًا، على غراركِ مخلّفةً لطخة ارتداديّة على ثوب الضحيّة
    elbisesinde yeşil bir toz var. Open Subtitles مسحوق أخضر على ثوبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more