"eleştirmeni" - Translation from Turkish to Arabic

    • ناقد
        
    • الناقد
        
    • ناقدة
        
    • نقاد
        
    • النقاد
        
    • الناقدة
        
    • والناقد
        
    • كناقد
        
    Bu yarı profesyonel amatör, bir medya eleştirmeni ve gittikçe yayılan bir popülerliği var. TED انه ناقد اعلامي ،مناصر للهواة وللذاتية و الذي لديه معدل معين.
    Televizyonda 600'den fazla film eleştirmeni olduğunu biliyor muydun ve Leonard Maltin'ın en yakışıklıları olduğunu? Open Subtitles أتعلمين أن هناك أكثر من 600 ناقد ..في التلفاز وليونارد مالتن هو الوحيد الوسيم بينهم؟
    İlk ödülümüz Yılın Lokanta eleştirmeni dalında. Open Subtitles دعنا نَحْصلُ على الحقِّ إلى صنفِنا الأولِ، ناقد المطعمِ البارزِ.
    Geçen hafta, Guardian gazetesi eleştirmeni 'bilmem kim' dedi ki; oyunlar sanat olarak değerlendirilemez. TED في الأسبوع الماضي، اقترح الناقد الفني لجارديان بلاه بلاه أن الألعاب لا يمكن أن توصف بأنها فن.
    Şehirdeki en ünlü yemek eleştirmeni. David, burası hakkında kötü bir şey yazarsa bütün uğraşların boşa gider. Open Subtitles إنها فقط أهم ناقدة للطعام في المدينة اسمع, دايفيد, لو كتبت عن الكول تقريرا سيءً
    Belki de özel bir muameleyi hak etmiyorumdur peki başka ne şekilde, istedikleri gibi bir yemek eleştirmeni olabilirim ki? Open Subtitles ربما لا أستحق معاملة خاصة ولكن كيف يمكنني أن أكون زعيم نقاد الطعام الذي يريدونه؟
    New York Times'ın sanat eleştirmeni John Canaday Walter Keane'in eserleri hakkında görüşünü sunacak. Open Subtitles ناقد نيويورك تايمز الفني جون كينيدي لديه نظرة عن أعمال والتر كين
    Sahiden. Bence hukuku bırakıp müzik eleştirmeni olman herkesin yararına. Open Subtitles وأظن أن قرارك بترك المحاماة لتصبح ناقد موسيقي فإنه في مصلحة الجميع
    - Nesin sen, insanların bilmediklerini etrafta dolaşarak ne düşündüğünü anlatan bir tür Gonzo sanat eleştirmeni misin? Open Subtitles وما أنت، ناقد فني ما، يتجول بالأنحاء، ليُخبر الناس، ما تعتقد أنهم ليسوا علي علم به بالفعل؟
    Ben hukuk adamıyım, sanat eleştirmeni değil. Bir saat yeterli olur mu? Open Subtitles أنا رجل قانون, ولست ناقد فني ولكن هل تكفيكم ساعة؟
    O günlerde Amerika'daki en genç sinema eleştirmeni bendim. Open Subtitles كنت بذلك الوقت أصغر ناقد سينمائي في أميركا
    Ve sinema eleştirmeni olmak için gerçekten iyi bir zamandı. Open Subtitles و كان وقتَ طيبًا جدًا بكوني ناقد سينمائي
    Her ikimiz de kendimizi tam teşekküllü film eleştirmeni olarak görüyorduk. Open Subtitles كلانا فكرنا بدّاخلنا ان كل واحد منا كان ناقد سينمائي متمكّن بدوام كامل
    Ukala bir film eleştirmeni gibi davranıyorsun. Open Subtitles و انت تضم نفسك تحت رآية ناقد الأفلام المعقد.
    Ondan sonra da şu yemek eleştirmeni durmaksızın yeni yazılar yazar ve böylece o bundan bu şundan alıp haberleri coşturdukça coşturur. Open Subtitles ثم أن لديك ناقد الطعام هذا الذي يظل يكتب عنك، وكل ذلك يلتقطونه ويصنعون منه عنواناً
    20. yüzyıl ortalarında edebiyat eleştirmeni W.K. Wimsatt ve filozof Monroe Beardsley sanatsal niyetin konuyla ilgisinin olmadığını söylediler. TED في منتصف القرن العشرين، الناقد الأدبي و.ك.ويمزات والفيلسوف مونرو بيردسلي جادلا عن أنه لا صلة لنية الفنان باللوحة
    Gerçekten çok zeki olan ve çok sevdiğim bir eleştirmeni gördüm. Adı Joan Acocella olan hanım arkadaşım TED وقد شاهدت ذلك الناقد اللامع الذي يعجبني. تلك المرأة، جون أكوسيلا، وهي صديقتي،
    Onun bir eleştirmeni, bir destekleyicisi hatta bazılarının söylediğine göre arkadaşıymışsınız da. Open Subtitles وكنتي ناقدة كنت مشجعة والبعض يقول أنها صديقة لكِ
    Böyle nankör olma, o kadın önemli bir film eleştirmeni ve sen de söz verdin. Open Subtitles إنها ناقدة أفلام مهمة ، لقد وعدت بذلك
    #Pekâlâ, seni süslü yemek eleştirmeni Kazanmış gibi duruyorsun. Open Subtitles حسنا، يا نقاد الطعام الفاخر يبدو أنكم فزتم
    Yıldönümü gelmişken, bir sanat eleştirmeni, olayı "21. Open Subtitles وبحلول الذكري السنوية يشتعل الجدل بين النقاد
    Yarın görüşürüz sinema eleştirmeni. Open Subtitles حسناً، سنراكِ غداً أيتها الناقدة السينمائية
    Yoksa siz yazar ve tiyatro eleştirmeni Mortimer Brewster mısınız? Open Subtitles مورتيمر بروستر ، الكاتب والناقد الفنى ؟
    Bir film eleştirmeni olarak, yeni seslere hayat veren bu ulusun farklı unsurlarını yansıtan görüşleri hayata geçiren biriydi. Open Subtitles كناقد سينمائي كان شخصًا أعطى الحياة لأصوات جديّدة أعطى الحياة لرؤى جديّدة. ما عكّس كل التنَوع بهذه الأمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more