Buraya taşındı. Bütün bölgeyi ele geçirmeye kararlı görünüyor. | Open Subtitles | نزح الى هنا ويبدو انه مصمم على السيطرة على جميع المقاطعة |
Birileri İngiliz mağazalarını ele geçirmeye mi çalışıyor? | Open Subtitles | شخصٌ يريد السيطرة على المتاجر البريطانية ؟ |
Sikik patronun bu hisseler ve borç tetiğiyle kulübü ele geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رئيسك اللعين يريد الإستيلاء على ملهاي بواسطة حيل رأس مال الأسهم والديون |
Polonius kamulaştırma yetkisiyle araziyi ele geçirmeye çalışıyor ve petrol sondajında ona izin vermeleri için koruma yasasında bir değişiklik önermiş. | Open Subtitles | إنه يحاول الإستيلاء على الأرض بالمجال السلمي و اقترح بتعديل من أجل الحماية كييُسمحله بالحفرللنفط. |
Şehrimizi ele geçirmeye çalışan adamın maskesini düşürmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما هي قد كشفت عن الرجل الذي سعى للاستيلاء على مدينتنا |
Eğer tankları getirirsen tüm Berlin'i ele geçirmeye çalışmakla suçlanırsın, onlar da kendi tanklarını getirirler. | Open Subtitles | لو أتيت بالدبابات سيُطالك إتهام التخطيط للإستيلاء على برلين كلها وهم بدورهم سيخرجون بدباباتهم |
O gece, bir grup genç subay, sarayı işgâl etti ve İmparator'un mesajını içeren ses kaydını ele geçirmeye çalıştı. | Open Subtitles | فى تلك الليلة أقتحمت مجموعة من صغار الضباط القصر الأمبراطورى محاولين الأستيلاء على التسجيل الصوتى لبيان الأمبراطور |
Üç Romalı general kendilerini imparator ilan edip gücü ele geçirmeye çalıştı. | Open Subtitles | حينها أعلن ثلاثة جنرالات رومان أنفسهم أباطرة وحاولو الاستيلاء على السلطة. |
Dinle buradaki birkaç kişiyle beraber, dediklerine göre uçağı ele geçirmeye çalışacakmışız! | Open Subtitles | أسمع.. مجموعة من الشباب تجمعوا وقالوا أنهم سيحاولون السيطرة على الطائرة |
O Dominic'le birlikte ve Dünya'yı ele geçirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انها مع دومنيك، وهما يحاولان السيطرة على العالم. |
Canlı yayındaki televizyon kameraları önünde provakatörler saflarımıza karıştı ve bu ulusun başkentini ele geçirmeye çalıştı. | Open Subtitles | أمام كاميرات التلفاز المباشرة، إخترق المخربون جدراننا و حاولوا السيطرة على عاصمة هذه البلاد. |
Ta ki Grodd isimli güç delisi bir dahi gelişmiş zihin kontrolü teknolojisi ile şehrimizi ele geçirmeye çalıştığı kara güne kadar. | Open Subtitles | حتى يوم أسود عندما الطاقة جنون عبقري اسمه Grodd حاول أن يغزو مدينتنا مع التكنولوجيا المتقدمة السيطرة على العقل. |
Alışveriş merkezini ele geçirmeye çalışan kaçıklar var. | Open Subtitles | -هناك جماعة مجنونة يحاولون السيطرة على السوق |
öyle kıskandı ki kendi oyununu terk etti yeni oyunu ele geçirmeye kalktı. | Open Subtitles | غيور جدًا حتى أنه هجر لعبته، وحاول الإستيلاء على اللعبة الجديدة |
O kadar kıskandı ki kendi oyununu bıraktı ve yeni oyunu ele geçirmeye çalıştı. | Open Subtitles | غيور جدًا حتى أنه هجر لعبته، وحاول الإستيلاء على اللعبة الجديدة |
Süper güçlüler dünyayı ele geçirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إن الخارقون يحاولون الإستيلاء على العالم بأكمله. |
O ayrıca şirketini ele geçirmeye çalışan türden bir erkek. | Open Subtitles | وهو أيضاً الرجل الذي يخطط للاستيلاء على شركتك. |
Ve adayı Korsanlar ele geçirmeye geliyorlar. Nim." | Open Subtitles | (والقراصنة قادمون للاستيلاء على الجزيرة ، (نيم |
Merak etme. Dünyayı ele geçirmeye çalışmıyoruz. | Open Subtitles | لا تقلقي، لا توجد خطة للإستيلاء على الأرض. |
Majesteleri! Üçüncü Tabur Saray'ı ele geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يا صاحبة السمو ، الفوج الثالث يحاول الأستيلاء على القصر. |
Ama şimdiye kadar birçok kral Nobles vadisini ele geçirmeye çalıştı... - ...hiçbiri başarılı olamadı. | Open Subtitles | لكن ملوك كثيرة حاولو الاستيلاء على الأرض ولم ينجح أحد |
Eee her dinin, her kültürün şeytani ele geçirmeye dair kendi ritüelleri vardır ? | Open Subtitles | إذن كل ديانة بكل ثقافات العالم لديهم مفهوم الشياطين و الإستحواذ الشيطاني , صح؟ |
Yıllardır rakip çeteler onun bölgesini ele geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لسنوات كان خصومه من العصابات يحاولون أن يستولوا على البقعة الخاصة به |